Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri-
Talep dayanağı belgelerde davalılar V. Ltd. Şti. ve S.'ın imzalarının bulunmadığı gibi bu davalıların dava ve talep dayanağı belgelerde herhangi bir sıfatla yer almadıklarından ihtiyati haciz şartlarının da mevcut durum itibariyle oluşmadığı, davacı vekili davalılar arasında organik bağ olduğunu, davalı I. Ltd. Şti.'nin alacaklılarını zarara uğratmak kastıyla faaliyetlerini diğer davalı şirket üzerinden muvazaalı olarak yürüttüğü yönündeki iddiası da yargılama sonucunda belirleneceğinden koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik kararındaki ret gerekçeleri ile özellikle HMK'nın 389. maddesi gereğince davalı şirkete ait taşınmazların ve menkullerin uyuşmazlık konusu olmaması ve İİK'nın 257. ve 258/1.maddesi gereğince ihtiyati haczin yasal koşullarının da oluşmadığının anlaşıldığı-
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda..
Gerek davalının alacağının muvazaalı olduğunun genel hükümlere göre ispat edilmiş olması, gerekse davacı alacağının davalı alacağından sonra doğduğunun davacı tarafından usulüne uygun ispat edilmemiş olması gerekçeleriyle davanın kabulüne dair ilk derece mahkeme kararının isabetli olduğu
Davacının, taraf olmadığı işlemde muvazaa iddiasını her türlü kanıtla isbat edebileceği–
Önalım hakkına konu olayda, işlemin tarafı olmadığından, davacının muvazaa iddiasını tanık dâhil her türlü delille kanıtlayabileceği-
TMK. mad. 684 uyarınca bütünleyici parçanın ayrı bir mülkiyete konu olamayacağı ve asıl şeyden ayrı olarak haczinin mümkün bulunmadığı- Karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile asıl alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği- Alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı 3.kişinin istihkak iddiasının reddi davasına ilişkin davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup, öncelikle davada kabul/ret oranı belirlenerek tarifede belirtilen kural dikkate alınmak suretiyle belirlenen oran üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
İlave tediye alacağının ödetilmesine-
Temlikin mirasçıdan mal kaçırma amacıyla değil, murisin kızının borçlarının ödenmesi niyetiyle yapıldığı bildirilmiş ise, muvazaalı temlik yapıldığından söz etme olanağı olmadığı-
İflas idaresince, "alacağın dayanağı olan bononun keşide tarihinin iflas kararından sonra olduğu" gerekçesi ile "alacağın masaya kayıt ve kabulünün reddine" karar verilmesi üzerine şikayetçi vekilince yapılan başvurunun alacağın esas ve miktarından kaynaklandığı, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.