Uygulama ve öğretide yer alan tanımlamaya göre bir tek alacak için birden fazla taşınmaz üzerinde her biri alacağın tamamına teminat (güvence) teşkil etmek üzere rehin yükü taşınmazlar arasında paylaşılmadan kurulan rehine toplu rehin (kollektif rehin - müşterek rehin, birlikte rehin = Gesaptpfand) denildiği- Toplu rehin durumunda, ipotek alacaklısının alacağı gününde ödenmemişse açıklanan yasa hükmü gereği üzerinde toplu (birlikte) rehin kurulmuş olan taşınmazların her birinin aynı zamanda satılmasını talep etmek zorunda olduğu- Dolayısıyla tüm taşınmazlar için takibin birlikte başlatılması ve satışının da aynı anda talep edilmesi gerektiği, bu husus kamu düzeni ve takip şartı olup, mahkemece re’sen nazara alınması gerekeceği-
30.01.2012 tarihinde açılan eldeki davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. vd. maddeleri hükmü gereğince belirsiz alacak davası olduğu, davacı vekilinin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ecrimisil talebinde bulunduğu halde, yanılgılı değerlendirme ile davacı vekilinin ıslah dilekçesine karşılık davalı vekilinin yapmış olduğu zamanaşımı itirazının dikkate alınarak ıslah tarihi itibariyle bir kısım ecrimisil talebinin zamanaşımına uğradığından bahisle davacı taraf yararına eksik ecrimisile hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı-
İstihkak davası (iddiası) dışında, takibin tarafı olmayan üçüncü kişilerin, -kural olarak- takibe yönelik şikâyette bulunamayacakları–
Şikayetçi idarenin, 2886 s. Devlet İhale Kanunu ve 4734 s. Kamu İhale Kanunu kapsamında aldığı teminatlara haciz konulması halinde, bu işlemin iptali için idarenin icra mahkemesine süresiz olarak şikayet yoluna başvurabileceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde davacı tarafından adına tescil isteminde bulunulan payın kime ait olacağı hususunda sözleşmede açık bir hüküm bulunmadığında bu durumun sözleşmede imzası bulunan tüm arsa sahiplerinin menfaatini ilgilendireceği ve tüm imza sahiplerinin davaya katılımının sağlanması gerektiği-
Kural olarak ibra edilmeme kararına bağlı olarak açılmış bir sorumluluk davasının mevcut olması halinde, yöneticiler hakkında verilen ibra edilmeme kararının, açılmış sorumluluk davasında değerlendirilecek olmasının mümkün bulunması nedeniyle,yöneticilerin hemen ibra edilmeme kararının iptali davasını açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı, 27.08.2014 tarihli genel kurulda alınan o tarihte yönetim kurulu üyesi olan davacının ibra edilmemesine ilişkin olarak davanın 31.10.2014 tarihinde açılmış bulunmasına genel kurul tarihi ile dava tarihi arasında Dairemiz uygulamaları ile kabul edilen sorumluluk davası açılması için gereken makul bir sürenin geçmemiş bulunduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.