• Adalet Komisyonu Raporu

     Tasarının 642 nci maddesinin son fıkrasında yer alan «derhal» kelimesi «derhâl» şeklinde yazılmıştır.



  • «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     Madde 642 - Yürürlükteki Kanunun 583 üncü maddesini karşılamaktadır.

    Madde İsviçre Medenî Kanununun 604 üncü maddesindeki aslına uygun olarak üç fıkra hâline getirilmiştir.

    Birinci fıkrada, sözleşme veya kanun gereğince «ortaklığı sürdürmekle yükümlü» olmadıkça, mirasçılardan her birinin her zaman mirasın paylaşılmasını isteme hakkı düzenlenmiştir.

    İkinci fıkrada mirasçılardan her birine, tereke mallarının tamamının ya da bir kısmının paylaşılmasını isteme yetkisi tanınmıştır. Böylece paylaşmanın kısmen dahi yapılabilmesine olanak sağlanmış olmaktadır. Bu tür bir istem karşı-sında, öncelikle aynen paylaşmanın, buna olanak bulunmaması (örneğin terekedeki bir taşınmazın belli yüzölçümünden küçük olması nedeniyle parçalara ayrılamaması) durumunda ise, paylaşmanın satış yoluyla gerçekleştirileceği hük-mü tekrarlanmıştır. Uygulamada terekede yer alan değerler (taşınmazlar) tek tek ele alınmakta ve mirasçılar arasında bu değerin, taşınmazın aynen paylaşılması mümkün olup olmadığı araştırılmaktadır. Böylelikle bu parçaların tek başına paylaşılması mümkün görülmemektedir. Özellikle taşınmazla ilgili olarak geti-rilen emredici hükümler (arazilerde beş dönümden küçük bölümlere imkân tanınmaması; arsalarda imar kurallarındaki özel hükümler sebebiyle) aynen paylaşılmayı mümkün kılmamaktadır. Bu da taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesi sonucunu doğurmaktadır. Böylelikle taşınmazlar el değiştirmekte ve tarımsal amaçlı taşınmazlar üçüncü kişilerin eline geçmekte, mirasçılar mirasbırakanın terekesinden uzaklaştırılmakta ve aile malvarlığı el değiştirmektedir. Bu nedenle hâkime, istem hâlinde terekenin tamamının aynen parçalara bölerek paylaştırılmasına karar verebilme imkânı getirilmiştir. Hâkim, paylaşma istemiyle karşılaştığında terekede yer alan parçaları dikkate alarak, bu parçaları, özellikle taşınmazları, mirasçılar arasında aynen bölerek paylaştıracaktır. Eğer bölünen parçaların değerleri birbirine denk değilse, eksik değerdeki parçaya para ekleyerek denkleştirme sağlayacaktır.

    Bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda, terekede yer alan parçaların mirasçılar arasında yukarıdaki esaslar dairesinde aynen paylaşılması mümkün görülmüyorsa, terekenin satımına gidilebilecektir.

    Üçüncü fıkrada, derhâl yapılacak olan bir paylaşmanın, paylaşım konusu malın veya terekenin değerini önemli ölçüde azaltacak olması hâlinde, mirasçılardan birinin istemi üzerine, bu malın veya terekenin paylaşılmasının ertelenmesi-ne karar verilebileceği düzenlenmiştir.



  • «1984 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘Madde 566 - Madde, yürürlükteki Kanunun 583.madde-sini karşılamaktadır. Yürürlükteki metnin son fıkrası ilgisi dolayısıyla tasarının miras ortaklığı ile ilgili maddesine alınmış, buna mukabil maddeye yeni bir fıkra ilâve edilmiştir. Üç fıkra hâlinde düzenlenen maddenin birinci ve üçüncü fıkraları bakı-mından hüküm değişikliği yoktur. Yeni ikinci fıkrada ise terekedeki bazı malların ayrıca taksimi veya satılmasına karar verilmesinin sulh mahkemesinden istenebileceği belirtilmiş, dokt- rinde objektif kısmî taksim adı verilen bu imkân kanunda açıklanmıştır.’:

     

    «B. Paylaşmayı isteme hakkı

    Madde 566 - Mirsçılardan herbiri, sözleşme veya kanun gereğince ortaklığı sürdürme yükümlülüğü altında olmadıkça, her zaman mirasın paylaşılmasını isteyebilir.

    Mirasçılardan biri terekenin tümünün paylaştırılmasını istemedikçe, her mirasçı terekedeki bazı malların aynen taksimine veya satımasına karar verilmesini sulh mahkemesinden talep edebilir.

    Derhal yapılacak bir paylaşma terekenin değerini önemli ölçüde azaltacaksa, sulh hâkimi, mirasçılardan birinin istemi üzerine mirasın veya bir  tereke malının paylaşılmasının ertelenmesine karar verebilir.»

    *

     bulunuyorsa, öteki mirasçılar, miras haklarının korunması için yasaca gerekli tedbirlerin alınmasını isteyebilirler.»


  • «1971 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘1) Terim ve ifade: Bu maddede «şüyuu» sözü yerine «miras ortaklığı» terimi konulmuş, ifade sadeleştirilmiş ve te-rimler yukarıki maddelere uygun duruma getirilmiştir.

    2) Biçim değişikliği: Şimdiki metinde iki fıkradan oluşmuş bulunan bu madde, üç müstakil kuralı kapsadığından, üç ayrı fıkra haline getirilmiştir.

    3) Hüküm değişikliği: Aşağıda 585/A maddesinde mirasçılar arasındaki ortak mülkiyet «iştirak halindeki mülkiyetin» mirasbırakanın ölümünden başlıyarak iki yıl sonra ken-diliğinden paylı mülkiyete «müşterek mülkiyete» dönüşmesi kabul edildiğinden, ona uygun olarak bu 583 üncü maddede de taksimin burada yazılı sebeplerle en çok iki yıl sonraya ertelenebileceği kabul olunmuştur; zira iki yıl içinde miras paylaşılmazsa kendiliğinden paylı mülkiyete dönüşecek ve mirasçılar kendi başlarına tasarruf etme hakkına sahip olacaklardır.’:

    «B. Paylaşma davası

    Madde 583 - Miras ortaklığını sözleşme veya yasa ge-reğince devam ettirmekle yükümlü olmayan her mirasçı, mirasın paylaştırılmasını her zaman isteyebilir.

    Mirasın hemen paylaştırılması kalıtın değerine önemli ölçüde zarar verecekse mahkeme, mirasçılardan birinin istemi üzerine, kalıtın veya kalıttaki şeylerden bazısının paylaştırılmasını, en çok iki yıl sonraya erteleyebilir.

    Mirasçılardan biri ödeme aczi içinde bulunuyorsa, öteki mirasçılar, miras haklarının korunması için yasaca gerekli tedbirlerin alınmasını isteyebilirler.»