• “1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     “Madde 413 - Yürürlükteki kanunun 363 üncü maddesi, ”sulh mahkemesi" yerine “vesayet makamı” deyimi kullanılmak suretiyle üç fıkra hâline getirilmiştir. Hüküm değişikliği yoktur."



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘Madde 344 - Madde, yürürlükteki kanunun 363. madde-sini karşılamaktadır. Üç fıkra olarak düzenlenmiştir. “Sulh mahkemesi” yerine “sulh hâkimi” deyimi kullanılmıştır. Hü-küm değişikliği yoktur.’:

    A. Şartları

    I. Genel olarak

    Madde 344 - Sulh hâkimi, bu görevi yapabilecek yetenekte olan bir ergini vasiliğe atar.

    Gereken durumlarda, bu görevi birlikte veya sulh hâkimi tarafından belirlenen yetkileri uyarınca ayrı ayrı yerine getirmek üzere birden çok vasi atanabilir.

    Rızaları bulunmadıkça birden çok kimse vesayeti birlikte yürütmekle görevlendirilemez.


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘1) Terim ve ifade: Terimler Anayasa’ya ve öteki madde-lere uygun duruma getirilmiş, ifade sadeleştirilmiştir.

    2) Biçim değişikliği: Birbirinden ayrı üç kuralı kapsayan bu madde, yürürlükteki metinde, üç cümleden oluşmuş bir tek fıkra durumundadır. Madde İsviçre aslında olduğu gibi üç ba-ğımsız fıkraya ayrılmıştır.

    3) Hüküm değişikliği: Maddenin esasında bir kural de-ğişikliği yoktur, yalnız kenar başlık, İsviçre aslının İtalyanca ve Almanca metinlerinde olduğu gibi (şartları) olarak değiştiril-miştir. Çünkü bu madde sadece vasinin şahsı değil, birlikte veya ayrı ayrı yönetim yapacak birkaç vasi atanması meselesi ve bunun şartları da düzenlenmiş bulunmaktadır. Böyle kenar başlık madde metnini belirtecek bir biçime sokulmuştur.’:

    A. Şartları.

    I. Genel olarak.

    Madde 363 - Vasilik makamı, vasilik görevini yerine getir-me yeteneği olan ergin bir kimseyi vasi olarak atar.

    Gereken durumlarda bu görevi, elbirliğiyle veya vasilik makamınca ayırdedilen yetkileri uyarınca, ayrı ayrı yerine getirmek üzere birkaç vasi atanabilir.

    Şu kadar ki birkaç kimseye birtek vasiliğin elbirliğiyle yönetiminin verilmesi ancak onların rızasıyla olabilir.”