• “1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     “Madde 430 - Yürürlükteki Kanunun 380 inci maddesini karşılamaktadır.

    İkinci fıkrada “sulh mahkemesi” yerine “vesayet makamı” deyimi kullanılmıştır. Madde iki fıkra hâlinde kaleme alınmıştır. Birinci fıkra temsil kayyımı atanmasında, ikinci fıkra ise yönetim kayyımı atanmasında yetkiyi düzenlemektedir."



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘Madde 361 - Madde, yürürlükteki Kanunun 380. madde-sini karşılamaktadır. İkinci fıkrada “sulh mahkemesi” yerine “sulh hâkimi” deyimi kullanılmıştır. Bunun dışında metne açıklık verilmek üzere, görevi temsilden ibaret olan kayyım için “temsil kayyımı” ve kendisine malları idare etme görevi verilen kayyım için “yönetim kayyımı” deyimleri kullanılmıştır. Üçün-cü fıkrada ise yeni bir hüküm olarak kendisine temsil veya yönetim görevi verilen kayyım veya kanunî danışmanın, kendisine kay-yım veya danışman atanacak kimsenin yerleşimyeri sulh hâkimi tarafından atanacağı vurgulanmıştır. Başka hüküm de-ğişikliği yoktur.’:

    B. Yetki

    Madde 361 - Temsil kayyımı, kendisine kayyım gereken kimsenin yerleşimyeri sulh hâkimi tarafından atanır.

    Yönetim kayyımı, malvarlığının büyük bölümünün yö-netildiği veya temsil edilen kimsenin payına düşen malların bulunduğu yer sulh hâkimi tarafından atanır.

    Temsil ile birlikte yönetimle de görevlendirilen kayyım veya kanunî danışman, kendisine kayyım veya kanunî danışman atanacak kişinin yerleşimyeri sulh hâkimi tarafından atanır.”


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘1) Terim ve ifade: Terimler Anayasa’ya ve öteki madde-lere uygun duruma getirilmiş, ifade sadeleştirilmiştir.

    2) Biçim değişikliği: Üç ayrı kuralı kapsayan bu madde, İsviçre aslında olduğu gibi üç fıkraya ayrılmıştır.

    3) Hüküm değişikliği: 380 inci maddede temsil kayyı-mının, yönetim kayyımının ve kanunî danışmanın, ayrıca hem temsil hem yönetimle görevlendirilmiş kayyımın atanmalarında yetki meselesi ayrı ayrı belirtilerek açıklanmış ve maddede bu yolda değişiklik yapılmıştır. Maddenin birinci ve ikinci fıkralarında, bugün yürürlükte bulunan metne nazaran bir kural farkı yoktur. Asıl fark bu maddeye eklenen üçüncü fıkra ile doğmuştur; zira bugün yürürlükte bulunan metin sadece temsil veya sadece yönetim ile görevlendirilen kayyımı gözönüne aldığı  halde, yasal danışmanı ve hem temsil hem yönetimle görev-lendirilen kayyımı ve bunların atanmasında yetki meselesini öngörmemiştir. Tasarıda bu noktalar da öngörülerek üçüncü fıkra eklenmiş ve bu fıkra da, maddenin birinci fıkrasına yollama yapılmak suretiyle, kayyımlığa muhtaç bulunan kimsenin ika-metgâhındaki vasîlik makamı yetkili kılınmıştır.’:

    C. Atama yetkisi.

    Madde 380 - Temsil kayyımı, kayyımlığa muhtaç kimsenin ikametgâhındaki vasilik makamınca atanır.

    Yönetim kayyımı, malvarlığının en büyük parçasının yö-netildiği veya temsil edilen kimsenin payına düşen malların bulunduğu yerin vasilik makamınca atanır.

    Kanunî danışmanın ve hem temsil hem yönetimle görev-lendirilen kayyımın atanması, birinci fıkra uyarınca yapılır.”