• «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     «Madde 304 - Maddede babalık davasında, yürürlükteki Kanundan farklı olarak, malî ve şahsî sonuçlu babalık davası ayırımına yer verilmemiş; ancak ananın malî taleplerde bulunma olanağı da doğal olarak gözardı edilmemiştir. Yürürlükteki Kanunun 304 üncü maddesini karşılayan bu madde, ananın gebelik ve doğumdan kaynaklanan giderlerin karşılanmasını isteyebilme olanağını düzenlemektedir. İstemin muhatabı baba veya -onun ölümü hâlinde- mirasçılarıdır. Maddenin üçüncü fıkrasında bir denkleştirme hükmü yer almaktadır.»



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe:

     

    ‘Madde 292 - Madde, yürürlükteki Kanun 304.maddesini karşılamakla beraber, tasarıda babalık dâvası daima soybağı tesisine yönelik olarak düzenlendiği için malî talepler açısından bu husus dikkate alınmıştır. İstenebilecek kalemler, yürürlükteki kanunda öngörülenlerden farklı değildir.

    İkinci fıkrada, çocuğun ölü olarak doğmasının malî talep-leri ortadan kaldıran bir sebep olmayacağı belirtilmiştir.

    Üçüncü fıkrada ise bir denkleştirme kuralı düzenlenmiştir.’:

    «VI. Malî talepler

    1. Ana için

    Madde 292 - Ana, babalık dâvası ile birlikte baba veya mirasçılardan aşağıdaki giderleri karşılayacak tazminat isteyebilir:

    1. Doğum giderleri,

    2. Doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri,

    3. Gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderler.

    Çocuk ölü doğmuş olsa bile hâkim, hakkaniyet gerektiriyorsa bu tazminata tamamen veya kısmen hükmedebilir.

    Üçüncü kişiler veya sosyal güvenlik kuruluşlarınca anaya yapılan ödemeler, hakkaniyet ölçüsünde tazminattan indirilir.»


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe:

     

    ‘1) Terim ve ifade: Terimler Anayasa’ya ve öteki madde-lere uydurulmuş, ifade sadeleştirilmiştir.

    2) Biçim değişikliği: Bu madde yürürlükte bulunan Mede-nî Kanunun 310 uncu maddesini karşılamaktadır. Maddeye eklenmiş olan son fıkra dolayısiyle bu madde üç fıkra haline konulmuştur.

    3) Hüküm değişikliği: Bu maddeye ayrıca soydanlık dava-sının sonuçları ve yasak kuralları eklendiği için kenar başlık (soydanlığa karar verilmesinin şartları ve yasağı) şekline konul-muştur.

    Maddenin birinci fıkrasındaki hüküm değişikliği bu fıkraya (cinsî ilişki zamanında ananın küçük olması) halinin eklenmiş olmasıdır. Bu yürürlükteki metnin 305 inci maddesindeki kurala uygun olarak eklenmiştir. Gerçi küçüklerle cinsî ilişki, birçok durumlarda Ceza Kanunumuza göre bir suç oldu-ğundan bunun bu maddeye eklenmesi gereksiz gibi görünürse de, Ceza Kanununun ilgili maddelerinin incelenmesinden anlaşılacağı gibi, onbeş yaşını bitirmiş olup ta henüz ergin olmamış bulunan kadınlarla cinsî ilişkinin bir suç olması için, cebren kaçırmak veya yanında alıkoymak gibi birtakım kayıt ve şartlar veya nüfuzunu kötüye kullanmak gibi bazı hükümler bulunduğundan Medenî Kanun tasarısının bu 304 üncü maddesinde bu gibi kayıt ve şartlar olmaksızın ve hiçbir suç unsuru bulunmasa bile, henüz ergin olmayan bir kadının tamamen rıza ve muvafakati ile vaki olan cinsî ilişkilerden doğmuş evlilik dışı çocukların düzgün soydanlık bağlantısıyla babaya bağlanması doğru bulunmuştur; bu çözüm tarzı, gerek çocukların hukukî ve içtimaî menfaatleri bakımından, gerek bu gibi hareketlere teşebbüs edecek erkeklerin, kısmen de olsa, bundan alıkonması bakımından faydalı ve yerindedir. İkinci fıkrada yapılan hüküm değişikliğine gelince: Bu hüküm, tanımaya ait 292 nci maddeye uygun olarak değiştirilmiştir. Bunun gerekçesi 292 nci maddede yazılı olduğundan, burada tekrar edilmemiştir.

    304 üncü maddeye eklenen son fıkra, 292 nci maddenin son fıkrası gibi evlâdedinmeyle ilgili 253 üncü maddeye yollama yapmak için konulmuştur.’:

    «V. Soydanlığa karar verilmesinin şartları ve yasağı.

    Madde 304 - Soydanlığa karar verilebilmesi için babanın cinsî ilişkiden önce anaya evlenme vadetmiş veya cinsî ilişkinin bir suç veya nüfuzu kötüye kullanma teşkil eylemiş olması veya cinsî ilişki zamanında ananın küçük bulunması gereklidir.

    Evli kadının zinasından veya birbiriyle evlenmeleri yasak olan soy hısımlarının birleşmesinden doğan çocuğun soydanlığına karar verilemez; şu kadar ki, zina mahsulü çocuğun soydanlığı reddolunmuşsa soydanlığa karar verilebilir.

    Evlâdedinmeye ilişkin kurallar saklıdır.»