• “1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     “Madde 753 - Yürürlükteki kanunun 677 nci maddesini karşılamaktadır.

    İsviçre aslı olan 701 inci maddede olduğu gibi, madde iki fıkra hâline getirilmiştir. İkinci fıkrada tazminat yerine ‘denkleştirme bedeli’ ifadesine yer verilmiştir. Çünkü burada da zarar verenle, malik arasındaki fedakârlığın denk-leştirilmesi sözkonusu olduğundan, istenen tazminat değil, denkleştirme bedelidir.”



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘Madde 672 - Madde, yürürlükteki kanunun 677. madde-sini karşılamaktadır; kaynak İsviçre Medenî Kanununun 701. maddesine uygun olarak iki fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Hü-küm değişikliği yoktur.’:

    3. Zaruret hâlinde

    Madde 672 - Bir kimse kendisini veya başkasını tehdit eden bir zararı veya o anda mevcut bir tehlikeyi ancak başkasının taşınmazına müdahale ile önleyebilecekse ve bu zarar ya da tehlike taşınmaza müdahaleden doğacak zarardan önemli ölçü-de büyük ise, malik, buna katlanmak zorundadır.

    Malik, bu yüzden uğradığı zarar için hakkaniyete uygun bir tazminat isteyebilir.”


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘1) Terim ve ifade: Bu madde büyük bir tehlike karşısında kalan kimsenin başkasının toprağına girme yetkisini ve bunun şartlarını düzenlemekte olduğu için kenar başlık (zorda kalma durumunda) olarak değiştirilmiştir. Bu Borçlar Hukukunda da kullanılan bir terimdir. Bugün doktrinde (ıztırar) yerine daima (zorda kalma) denilmektedir. Bundan başka maddenin ifadesi sadeleştirilmiş, terimler yukarıki maddelere uygun duruma ge-tirilmiştir.

    2) Biçim değişikliği: Ayrı ayrı iki kuralı kapsayan bu mad- de iki bağımsız fıkra haline getirilmiştir.

    3) Hüküm değişikliği, yoktur.’:

     

    3. Zorda kalma durumunda

    Madde 677 - Bir kimse kendisini veya başkasını o anda tehdit eden bir zarar veya tehlikeyi, ancak başkasının taşınmazına girmekle önleyebilecekse ve tehdit eden zarar veya tehlike o taşınmaza girmenin doğuracağı zararla kıyaslanamayacak ölçüde büyükse, malik, bu girmeye katlanmak zorundadır.

    Bundan doğan zarar için taşınmazın malikine, uygun bir tazminat ödenmesi gereklidir.”