• 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunda Yer Alan Madde Gerekçesi

    2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen "Fikrî mülkiyet haklarına ilişkin sözleşmeler" başlıklı yeni bir maddedir.

    Kendine has özelliklere sahip sözleşme tiplerinden olan fikrî mülkiyet haklarına ilişkin sözleşmelere uygulanacak hukuk, 27 nci maddede düzenlenmiştir. Madde metninde "fikrî mülkiyet" kavramının benimsenmesinin gerekçesi, Türkiye'nin de katılıp onayladığı "Dünya Fikrî Mülkiyet Örgütü" (WIPO) ile Dünya Ticaret Örgütü'nün eki olan "Ticaretle Bağlantılı Fikrî Mülkiyet Sözleşmesi"nin (TRIPS), fikir ve sanat eserleri ile sınai mülkiyet hakları ayrımını kaldırarak, bunların tümünü bünyesinde "fikrî mülkiyet" kavramı altında toplaması ve bu görüşün Türk literatüründe olduğu gibi Türk mevzuatında da kabul görmesidir.

    Fikrî mülkiyet haklarına ilişkin sözleşmeler konusunda, sözleşmeden doğan borçlara ilişkin hükümler düzenlenirken hâkim olan genel yaklaşım uyarınca tarafların uygulanacak hukuku seçme imkânı kısıtlama getirilmeksizin tanınmıştır.

    Tarafların hukuk seçimi yapmamaları hâlinde ise sözleşmeye uygulanacak hukuk bu sözleşmedeki karakteristik edim belirlenerek oluşturulmuştur. Fikrî mülkiyet haklarına ilişkin sözleşmelerde, mülkiyet hakkını veya sadece hakkın kullanımını devreden taraf, karakteristik edim borçlusu olarak belirlenmiş ve devredenin sözleşmenin kuruluşu sırasındaki "işyeri", bulunmadığı takdirde "mutad meskeni" hukuku objektif bağlama kuralı olarak kabul edilmiştir.

    Maddenin üçüncü fıkrasında işçi buluşları ile işçilerin meydana getirdiği diğer fikrî ürünler konusunda, işçi ile işveren arasında doğabilecek ihtilâflar, taraflar arasında yapılmış iş sözleşmesine uygulanan hukuka tâbi tutulmuştur. Maddede açıkça belirtilen şekilde, fikrî ürünlerin iş sözleşmesinin yerine getirilmesi çerçevesinde yapılmış olması, üçüncü fıkranın uygulanabilmesinin temel şartıdır. Buna göre, söz konusu fikrî ürünün sadece işçinin işverenle arasındaki iş sözleşmesine göre yapılan iş kapsamında ve işinin ifası sırasında ortaya çıkması hâlinde Tasarının 26 ncı maddesi, yani iş sözleşmesi statüsü uygulanacaktır.