• “1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     “Madde 915 - Yürürlükteki kanunun 829 uncu maddesini karşılamaktadır.

    Maddeyle tapu sicili ve senetlerde belirtilmek suretiyle alacaklı, borçlu ve taşınmaz malikinin haklarını karşılıklı olarak özenle korumak üzere, bunlara ortak bir temsilci atanabilmesine imkân yaratılmaktadır.”



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘Madde 833 - Madde yürürlükteki kanunun 829. madde-sini karşılamaktadır; kaynak İsviçre Medeni Kanununun 860. maddesine uygun olarak üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Yü-rürlükteki maddenin kenar başlığında ve metninde yer alan “vekil” ve “vekâlet” deyimleri kaynak kanuna ve amaca uygun olarak “temsilci” ve “temsil yetkisi” olarak değiştirilmiştir. İkinci fıkrada sözü edilen “hâkim”in “sulh hâkimi” olduğu açıklanmıştır.’:

     

    “b. Ortak temsilci

    Madde 833 - İpotekli borç senedi veya irat senedi düzenlenirken, gerekli ödemeleri yapmak ve ödenecek paraları tahsil etmek, yapılacak tebliğleri almak, teminat azalmalarına muvafakat etmek ve genel olarak alacaklının, borçlunun ve malikin haklarını özenle ve tarafsız şekilde korumak üzere bunlar ta-rafından bir temsilci atanabilir.

    Temsilcinin adı, tapu kütüğüne ve rehin senedine yazılır.

    Temsilcinin yetkisinin sona ermesi hâlinde ilgililer anlaşamazlarsa sulh hâkimi gerekli tedbirleri alır.”


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘1) Terim ve ifade: Terimler yukarıki maddelere uygun duruma getirilmiş, ifade sadeleştirilmiş ve açıklanmıştır.

    2) Biçim değişikliği: Ayrı ayrı üç kuralı kapsayan bu madde, İsviçre aslında olduğu gibi üç ayrı fıkra durumuna konulmuştur.

    3) Hüküm değişikliği: Bu maddedeki (vekil) kelimeleri yerine İsviçre aslında olduğu gibi (temsilci) denilmiş olmakla birlikte, bu değiştirme, bir kural değişikliği niteliğini taşımaz.’:

     

    “b) Temsilci atanması

    Madde 829 - İpotekli borç senedi veya irad senedi kurulurken; ödemeleri yapmak ve almak, bildirimleri kabul etmek teminatın azaltılmasına onayını bildirmek ve genel olarak alacaklının, borçlunun ve malikin haklarını tam bir özen ve tarafsızlıkla korumak ile görevli bir temsilci atanabilir.

    Bu temsilcinin adı tapu kütüğünde ve rehin belgesinde gösterilir.

    Temsil yetkisi sona erince, eğer ilgililer anlaşamazlarsa, gereken tedbirler sulh yargıcı tarafından alınır.”