• “1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe

    «Madde 163- Yürürlükteki Kanunun 131 inci maddesini karşılamaktadır.

    Maddedeki “terzil edici cürüm” kavramı yerine “küçük düşürücü suç” kavramı kullanılmıştır. Bu kavram hem yüz kızartıcı hem de bu nitelikte olmayan diğer cürümleri kapsar mahiyette geniş bir kavramdır.

    Yürürlükteki maddede “terzil edici cürüm” mutlak bir boşanma sebebi, buna karşılık «haysiyetsiz hayat sürme» nispi bir boşanma sebebi olarak düzenlenmiştir. Bir başka ifadeyle terzil edici cürümde çekilmezlik şartı aranmadan boşanmaya hükmedilebildiği halde, haysiyetsiz bir yaşam sürme hâlinde, bu durum tek başına boşanma için yeterli olmayıp, bu sebeple eşler için birlikte yaşama çekilmez hale gelmiş olmalıdır. Değişiklik sonucu her iki sebep de nispî boşanma sebebi hâline getirilmiştir. Buna göre ister küçük düşürücü suç işlenmiş olsun, ister haysiyetsiz bir hayat sürülmüş olsun, boşanmaya hükmetmek için bu durumların diğer eş için birlikte yaşamayı çekilmez hale getirmesi zorunlu olacaktır.»



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe:

    ‘Madde 127- Madde, yürürlükteki kanunun 131. madde-sini karşılamaktadır. Yürürlükteki metin esas alınmakla beraber, “Terzil edici cürüm” yerine “yüz kızartıcı suç” deyimi kul- lanılmıştır.’:

    «III. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat

    Madde 127- Eşlerden biri yüz kızartıcı bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşan-ma davası açabilir.»


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe:

    ‘1) Terim ve ifade : Terimler Türkçeleştirilmiş ve öteki maddelere uydurulmuştur.

    Maddenin ifadesine gelince : 131 inci maddenin bugünkü metninde (Utanç verici bir suç işleme) mutlak bir boşanma sebebi gibi görülmekte, yani bu suç dolayısiyle öteki eşin suçlu ile birlikte yaşamasının ondan beklenip beklenemeyeceği başka bir deyimle bu yüzden müşterek hayatın çekilmez bir hale gelip gelmediği noktasının araştırılmasına bu metin elverişli bulunmamaktadır. Durum böyle olunca buraya, yukarıdaki madde-lerde olduğu gibi, davayı düşürücü bir sürenin eklenmesi, mantık bakımından, gerekli idi. Çünkü bu maddenin gerek Türkçe metni ve gerek Almanca, Fransız’ca ve İtalyan’ca metinleri dava hakkının (her zaman) mevcut olduğunu açıklamaktadır. Bu duruma göre meselâ 20 yıl önce işlenmiş utanç verici bir suçtan dolayı 20 yıl sonra boşanma davası açılmasına bu madde elverişli bulunmaktadır. Çünkü (Her zaman) deyimi zamanaşımını ortadan kaldırmakta ve Borçlar Kanunundaki genel zamanaşımı süresinin burada uygulanmasına engel olmaktadır. Bu ise hu-kuk mantığına aykırıdır. Bu sebeple (Utanç verici suç işleme) ile (haysiyetsiz hayat sürme) durumları bu maddede birleştirile-rek aynı şartlara tabi kılınmış ve bunların bir boşanma sebebi olabilmesi için, suçlu ile veya haysiyetsiz hayat sürenle birlikte yaşamanın öteki eş için çekilmez bir hal alması yani bu durumların meydana gelmesi halinde kusurlu eşle yaşamanın diğer eşten artık beklenemeyeceği maddede belirtilmiştir. Böylece utanç verici bir suç işleyen kimsenin eşi olarak onunla yıllarca ve bile bile birlikte yaşadıktan sonra artık (çekilmezlik) unsuru düşünülemeyeceği için, bu sebebe dayanan boşanma davasının da dinlenmemesi gerekir.

    (Haysiyetsiz hayat sürme)’ye gelince, ikisi de haysiyetsiz hayat süren ve uzun müddet birlikte yaşamış olan eşlerden biri bu hayattan pişman olduğu halde öteki bu yaşamayı sürdürürse, bu halde (çekilmezlik) unsuru mevcut olacağı için öteki eşin her zaman boşanma davası açabileceğini kabul etmek gerekir.

    Bütün bu düşüncelerle maddenin ifadesinde değişiklik yapılarak 131 inci madde yukarıdaki şekle konulmuştur.

    Bundan başka şimdiki metinde (çekilmezlik) unsuru sa-dece (haysiyetsizlik) sebebine bağlı gibi görülmektedir. Maddenin yeni ifadesiyle bu unsurun hem (suç)’a hem de (haysiyetsizliğe) ait olduğu açıkça belirtilmiştir.

    2) Biçim değişikliği, yoktur.

    3) Hüküm değişikliği, yoktur. Yalnız yukarıda ifade bakı-mından yapılan değişikliğin gerekçesinin, ileride yasanın uygulanması sırasında gözönüne alınması lazımdır.’:

    «III. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme.

    Madde 131- Eşlerden biri utanç verici bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması öteki eşten beklenemezse, öteki eş her zaman boşanma davası açabilir.»