• 2004 sayılı kanuna ait Hükümet Tasarısı Gerekçesi

     «303, 304 ve 307. maddelere göre müflisin itibarının yerine getirilebilmesi için borçlarını ödemiş olması lazımdır. Müflisin, masaya kaydedilmiş alacaklılarından bazısı, sonradan kendisini ibra ettikleri ve makbuz yerine ibra kağıdı verdikleri surette, hiçbir tereddüte mahal kalmaması için, mezkur maddelerde geçen ve sıkı bir manada tefsire müsait olan (ödeme) yerine, ibrayı da şamil olan, (itfa) tabirinin ikamesi münasip görüldü.»



  • Adliye Encümeni Mazbatası Gerekçesi

     «İflâs kararı verildikten sonra müflis borçlu, alacakların kaydı için muayyen müddet bittikten iflâs kapanıncaya kadar, alacaklıların iflâs talebini geri aldıkları veya borcu itfa ettiğini veya teklif ettiği konkordatonun kabul ve tasdikini mahkemeye arzederek, iflâsın kalkmasını isteyeceği faslı mahsusunda mevcut hükümler iktizasından olmakla, bu suretle iflâs kalkmadıkça tasfiye her ne şekilde olursa olsun bitmekle ve iflâsın kapandığı ilan edilmekle, iflâs kararının müflise karşı olan hukuki tesirleri bertaraf edilmiş olmaz. Müflis, mahrum olduğu hakları yeniden iktisap edebilmek için, itibarının yerine gelmesine karar verilmesi lazımdır. İflâsın nevine göre müflisler şu vaziyette üçe ayrılır:

    1) Muamelelerde bulunduğu zamanda, alacaklılarını ızrar kastı ile yaptığı hareketler ve hileli işler sebebiyle, iflâsın hileli sayılarak hakkında cezai takip yapılıp Türk Ceza Kanununa göre ağır hapis cezasına mahkum edilen hileli müflisler,

    2) Kanunda gösterilen sebeplere göre, müncer olan muamelesi taksirli olarak icra edildiği anlaşılan ve ceza mahkemesince mahkum olan taksiratlı müflisler,

    3) Muamelesinde hiçbir hile veya kusur görülmeyip, bir takım zaruretler sebebiyle iflâs etmiş olan adi müflisler.

    Hileli müflisler yalnız iflâs sebebiyle bazı haklarından mahrum kalmış olmayıp cezai mahkumiyetleri de onlar üzerinde fer'i tesirlerini mütemmim ceza olarak devam ettirmiş olduğundan, bunların itibarlarının yerine gelmesine memnu hakların iadesiyle birlikte ceza mahkemesi tarafından karar verilmek lazımdır. Şu hale göre, hileli müflisler CMUK'nunun 416. maddesinden başlayan fasılda yazılı ‘memnu hakların iadesine’ müteallik şeraiti ifa ile beraber, masaya kabul edilen bütün alacakların itfa edildiğine dair makbuz veya sair vesikaları da raptederek, ikametgahının bulunduğu yerdeki ağır ceza mahkemesine müracaat eder.»