İçerik Akışı

Ön inceleme- Uyuşmazlık konularının tespiti- Taraf delillerinin toplanması- Tanık-

Ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları tespit ile sonucuna göre tahkikata başlanıp tarafların delilleri toplanarak karar verilmesi gerektiğinden, tarafların hak arama özgürlüğü kapsamında iddia, savunma, usulüne uygun şekilde bilgilendirilme ve açıklama yapma hakkı ihlal edilerek gösterilen deliller toplanmadan ve varsa tanıklar dinlenilmeden ya da dinlenmesine gerek görülmeden gerekçesi de belirtilmeden karar verilmesi yanında davacı vekilinin ön inceleme duruşmasındaki feshin hangi tarihte yapıldığı konusunda davacının ve tanıklarının dinlenilmeleri talebinin reddi nedeniyle hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği, davacı vekiline tanıklarını bildirmesi, davacıyı ve tanıkları duruşmada hazır etmesi için süre verilmesi ve fesih bildiriminin hangi tarihte yapıldığı hususu açıklığa kavuşturulduktan sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-

Konkordato Eğitimi- İstanbul

Yeni Konkordato Hukuku

Ödememe Protestosu Çekilmeyen Ciranta Yönünden Menfi Tespit Davası-

Ödememe protestosu çekilmediği gerekçesiyle ciranta yönünden menfi tespit davasının kabul edilebileceği, hamilin keşideci aleyhine takibe geçmesinin ise mümkün olduğu-

Tasarrufun iptali davasını kazanan alacaklının sıra cetveli yapılmasına ilişkin şikayeti-

Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde, alacaklının ihale konusu taşınmazları alacağına mahsuben aldığı, şikayetçi bankanın açtığı tasarrufun iptali davasında istemin kabulüne ve ihaleye konu ipotekli taşınmazlar üzerinde cebri icra isteme yetkisi tanınmasına karar verildiği, taşınmazlardan birinde alacağının öncelikli olduğunu ve ihale bedelinin yatırılması gerektiğini ileri sürerek şikayet yoluna başvurduğu ve mahkemece istemin kabulüne karar verildiği görülmüşse de, mahkemece, birden fazla alacaklı bulunması nedeniyle, İİK. mad. 140 gereğince icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılarak sonucuna göre alacaklının ihale bedelini yatırmasının gerekip gerekmediği belirlendikten sonra, alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilir ise, alacaklıya ihale bedelini yatırmak üzere süre verilmesi yönünde işlem yapılması gerektiğine karar verilmesi gerektiği-

Kıdem tazminatı- Faiz başlangıcı tarihi-

Kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmesi, faiz başlangıcının fesih tarihi olması gerektiği- İş sözleşmesinin ölüm ya da diğer nedenlerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmezse de; yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu ve yaşlılık aylığı bağlandığını belgelemesi gerektiği ve bu halde faiz başlangıcının da anılan belgenin işverene verildiği tarih olduğu- Yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belge işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarihin bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılması gerektiği, böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcının, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarih olduğu-

Kat karşılığı inşaat sözleşmesi- Birlikte ifa- Yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı olarak tescil isteği-

Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında, yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı olarak açılan tescil isteğinin kabulü için yüklenicinin veya onun halefi olan davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre binayı sözleşmeye, amacına, fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmesi halinde şahsi hak kazanılmış olacağından yüklenicinin temlikine dayalı olarak açılan davalarda yapılan inşaatlar devamlılık gösterdiğinden ve her an inşaatın fiziki oranında değişiklik olabileceğinden bu konuda mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın yetersiz olduğu- Davacının yüklenicinin halefi olarak bağımsız bölümü hak kazanıp kazanmadığı saptanılması, noksan işler bedeli arsa sahibine ödenmek üzere TBK mad. 97'de yer alan birlikte ifa kuralı gereğince davacıya depo ettirilmesi, bakiye satış bedeli konusunda davacının sözleşmedeki bedelin tamamını ödediği gözetilerek, dava konusu bağımsız bölümün dava tarihindeki rayiç bedeli belirlendikten sonra satış bedelindeki oranlamaya göre saptanacak bakiye satış bedeli depo ettirildikten sonra yukarıda belirtilen ilkelere uygun inceleme yapılıp, davacının yüklenicinin halefi olarak tescil istemine hak kazanıp kazanmadığı araştırılarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-

İdare Aleyhine İlamsız Takip- İdareye Başvuru Önceliği-

Alacaklı tarafından borçlu idare aleyhine fatura alacağına dayalı olarak ‘genel haciz yolu ile ilamsız takip’ yapılmış olduğundan, 2577 s. Kanun’un 28. maddesinin -6352 sayılı Yasa ile değişik- 2. fıkrası hükmü uyarınca, takibin iptaline karar verilemeyeceği-

Tek satıcılık sözleşmesi- Denkleştirme tazminatı-

TTK. mad. 122/5 uyarınca, hakkaniyete aykırı düşmedikçe tek satıcılık sözleşmesinin sona ermesi halinde bu maddede düzenlenen acentanın denkleştirme tazminatına ilişkin hükümlerin kıyasen uygulanacağı- Mahkemece konusunda uzman kişilerden oluşacak bir bilirkişi kuruluna dosya tevdi edilerek tarafların ticari kayıtları incelenip değerlendirilerek TTK. mad. 122 uyarınca, acentanın denkleştirme tazminatı (portföy tazminatı) koşullarının somut olayda oluşup oluşmadığı hususunun hakkaniyete de riayet edilerek değerlendirilmesinden sonra portföy tazminatı talep koşullarının oluşması halinde TTK madde 122/2'deki yöntemle davacının davalıya yaptığı ticaret kapsamında son 5 yılda elde ettiği karın ortalaması dikkate alınarak davalıdan talep edebileceği tazminat tutarını hesaplatılması gerektiği-

Haricen tahsil olunan paralarda cezaevi harcı-

Haricen tahsil olunan para icra müdürlüğünce tahsil edilmediğinden, alacaklının cezaevi harcı ödemesine gerek olmadığı-

Velayet- Çocuğun Üstün Yararı- Menfaat Çatışması-

Velayetin değiştirilmesine dair davalar çocuğun güvenliğini doğrudan ilgilendiren davalar olduğu, davada, velayet hakkına sahip anne ya da babanın, kural olarak temsil olunanın menfaatine hareket ettiği kabul edilse dahi her zaman çocuğun yararına davranmayacağı, herhangi bir sebeple çocuk aleyhine hareket ederek onun zararına bir durum yaratma ihtimali olduğu, velayetin değiştirilmesi davalarında davanın açılış amacı da diğer tarafın çocuğun menfaatine aykırı davrandığı iddiası olduğundan, çocuk ile yasal temsilcisi arasında bir menfaat çatışmasının olduğu kabul edilerek TMK mad. 426/2 gereğince küçüğe bir temsil kayyımı atanması gerektiği-