Alacaklı, borçluya ait olup onun rızasıyla zilyedi bulunduğu taşınırı veya kıymetli evrakı, borcun muaccel olması ve niteliği itibarıyla bu eşyanın alacak ile bağlantısı bulunması hâlinde, borç ödeninceye kadar hapsedebilir.

Zilyetlik ve alacak ticari ilişkiden doğmuşsa, tacirler arasında bu bağlantı var sayılır.

Alacaklı, borçluya ait olmayan taşınırlar üzerinde de zilyetliğin iyiniyetle kazanılmasının korunduğu ölçüde hapis hakkına sahip olur.

 

 

Mülga Maddeler

 I- Şartları:

EMK. 864 - «Borçlunun rızasıyla menkul eşyasına yahut kıymetli evrakına zilyed olan alacaklı, muaccel ve bu eşya ve evrakla tabiî bir irtibatı bulunan alacağını istifa edinceye kadar, bunları yedinde hapsetmek hakkını haizdir.

Bu irtibat, tacirler hakkında, zilyedlik ve alacağın, beyinlerindeki ticarî münasebetlerinden tevellüt etmiş olması hâlinde, mevcut addolunur. Hapis hakkı, alacaklı tarafından hüsnüniyetle kabzedilmiş olmak şartıyla, borçlunun malik olmadığı eşyayı da şâmil olur. Bununla beraber, üçüncü şahısların evvelki zilyedliklerinden mütevellit hakları mahfuzdur.»