Aşağıdaki hâllerde sulh hâkimi re’sen mirasın resmen yönetilmesine karar verir:
1. Mirasçılardan birinin uzun süreden beri bulunamaması ve temsilci de bırakmaması hâlinde menfaati gerektiriyorsa,
2. Mirasta hak sahibi olduğunu ileri sürenlerden hiçbiri mirasçılık sıfatını yeterince ispatlayamazsa veya bir mirasçı bulunup bulunmadığı şüpheli olursa,
3. Mirasçıların tamamı bilinmiyorsa,
4. Kanunda özel olarak öngörülmüşse.
Mirasbırakan terekenin tamamı üzerinde yetkili olmak üzere vasiyeti yerine getirme görevlisi atamış ise, önemli bir engel bulunmadıkça terekenin yönetimi ona verilir.
Mirasbırakan velâyet veya vesayet altında idiyse; veli veya vasi bir sakınca olmadıkça terekenin yöntemiyle görevlendirilir.
Sulh hâkimi, terekeyi yönetmekle görevlendirilen kimseye, istemi hâlinde terekeden karşılanmak üzere uygun bir ücret ödenmesine karar verir.
D.TEREKENİN RESMEN İDARESİ/I- Umumî surette:
EMK. 533 - «Aşağıdaki hâllerde, sulh hâkimi mirasın doğrudan doğruya idaresini emreder:
1- Vekil tâyin etmeden gaybubet eden mirasçının menfaati istilzam ediyorsa, onun hissesi hakkında.
2- Mirasa istihkak iddia edenlerden hiçbiri sıatını teyit edecek delil göstermediği yahut mirasçı bulunup bulunmadığı şüpheli olduğu takdirde, tereke hakkında.
3- Müteveffanın bütün mirasçıları malûm olmazsa, kezalik tereke hakkında.
4- Kanunen muayyen olan diğer hâllerde.
Müteveffa, vasiyetinin icrasına birisini memur etmiş ise, mirasın idaresi bu memura havale edilir.
Vesayet altındaki kimsenin vefatı hâlinde terekesi, hilâfına bir hüküm olmadıkça, vasi tarafından idare edilir.»