Borçlunun cezaevinde tutuklu olduğu sırada (tutuklandığı gün olan) ............... tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmüş olup bir icra takip işlemi olan ödeme emri tebliğinin İİK’nun 54. maddesindeki yazılı usule aykırı yapıldığından yok hükmünde olduğu, bu nedenle borçlunun icra mahkemesine yaptığı ................ tarihli itirazın süresinde olduğunun kabulü gerekeceği, o halde; işin esası incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İİK.nun 54. maddesi gereğince, tutuklu veya hükümlüler aleyhine yapılan icra takibine, mümessil tayini suretiyle devam edilebileceği, icra müdürlüğünce mümessil tayini için borçluya verilen süre içinde hiç bir takip işlemi yapılamayacağı, ihale de bir takip işlemi olduğuna göre icra müdürlüğünce İİK.nun 54.maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken, takibe devam edilerek borçluya satış ilânının tebliğ edilmesinin ve satış işleminin gerçekleştirmesinin yasal olmadığı-
Depo emrinin tebliğ edildiği tarihte davalı şirket yetkilisinin tutuklu veya hükümlü olduğunun sabit olması halinde, vasi atanıp atanmadığının belirlenmesi, atanmış ise depo emrinin bu vasiye tebliğ edilmesi ve İİK. 54 kıyasen uygulanarak, mahkemece davalı şirket yetkilisine bir mümessil tayin etmesi için münasip bir mühlet verip, sonucuna göre depo emrinin tebliğe çıkartılması gerektiği-
Davalı borçlu halen cezaevinde ise vasisine, tahliye olmuşsa kendisine tebligat yapılması gerektiği-
Tutuklu olarak bulunan borçluya İİK’nun 103.maddesi uyarınca çıkartılan davetiyenin, İİK’nun 54/1.maddesi dikkate alınmadan Tebligat Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ edilmesi halinde, kıymet takdiri tebliği üzerine borçlunun şikayetinin süresinde olduğu- Borçlu şikayet dilekçesi ile birlikte 120 TL gider avansını yatırmış, mahkemece duruşmada keşif yapılmasına karar verilerek, gider avansından karşılanmayan kısmın tamamlanması için borçluya iki haftalık kesin süre verilmesine ilişkin karar, duruşmada hazır olan borçluya ihtar edilmiş ise de, bilirkişilerin sayısı ve dosyadaki mevcut avans dikkate alınmadan keşif için eksik kalan avans miktarı net olarak belirlenmediğinden söz konusu ihtarın usule uygun kabul edilemeyeceği- Mahkemece sonraki duruşmada "eksik avansın 250 TL olarak tespiti" ile duruşmada hazır olmayan borçluya, avansı tamamlaması için iki haftalık kesin süre verilmiş ve yatırılmamasının sonuçları yazılmış ise de, söz konusu muhtıranın da borçlunun “hapiste hükümlü” olduğundan bahisle Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca yapıldığı, bu hali ile de muhtıraya ilişkin tebligatın usulsüz olduğu, gelinen aşamada ise bir yıldan fazla hapis cezası ile mahkum edilen borçlunun kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşıldığından, mahkemece, hükümlü olan borçlunun vasisine, eksik avansı tamamlaması için usulüne uygun ihtar yapılması gerekiği; usulsüz ihtar tebliği dikkate alınarak meskeniyete ilişkin şikayetin usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Tutuklu olan borçluya bir temsilci tayin etmesi için süre verilerek sonucuna göre tebliğ işlemleri gerçekleştirilmek suretiyle takibe devam edilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yapılan ödeme emri ve kıymet takdir raporuna ilişkin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu; usulsüz tebliğ işlemlerinden sonra icra müdürlüğünce İİK. mad. 54 uyarınca, borçluya muhtıra tebliğ edilerek kanuni gereklilik yerine getirilmiş ve bundan sonra borçluya ikinci kez tebliğe çıkarılan ödeme emri ve kıymet takdir raporu usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş ise de, alacaklının yaptığı satış talebinin İİK'nun 54. maddesinin uygulanmasından önce olduğu ve yok hükmünde olduğu, bu durumda, sonra da yapılmış bir satış talebi de bulunmadığından yok hükmünde olan satış talebi gereğince ihale yapılması usulsüz olduğu-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılan borçluya, İİK. mad. 54/1 uyarınca, bir temsilci tayin etmesi için süre verilerek sonucuna göre satış ilanı tebliğ edilmek suretiyle takibe devam edilmesi gerekirken, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu-
İcra ceza mahkemesince borçlunun 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşıldığından, TMK. mad. 407 uyarınca kendisine vasi tayinine gerek olmadığı ve bu nedenle takipte İİK'nun 54. maddesinin uygulanmasının gerekmediği- Borçlunun cezaevinde iken icra müdürlüğüne hitaben yazdığı dilekçe içeriğine göre satışın yapıldığını öğrendiği ve borçlunun tahliye olduğu tarihe göre icra mahkemesine ise 7 günlük şikayet süresinden sonra yapılan ihalenin feshi isteminin süre aşımından reddi gerektiği-
İcra müdürlüğünce mümessil tayini için borçluya verilen süre içinde hiç bir takip işleminin yapılamayacağı, ihale de bir takip işlemi olduğuna göre icra müdürlüğünce İİK.nun 54. maddesi gereğince işlem yapılmasının gerekeceği-
Borçlu adına bilinen adresine çıkartılan satış ilanı 23.09.2014 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesine göre tebliğ edilmek istenilmiş ise de; Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu'nun 19.11.2014 tarihli yazısından, borçlunun 03.04.2014 tarihinde cezaevine girdiği, alacaklının da müştekisi olduğu farklı ilamlardan dolayı, borçlunun 02.07.2014-30.09.2014 tarihleri arasında cezaevinde bulunduğunun, satış ilanının tebliğ tarihi itibariyle borçlunun hükümlü olarak cezaevinde olduğunun anlaşıldığı, bu durumda icra müdürlüğünce İİK.nun 54/1. maddesine göre işlem yapılmadan takibe devam edilip satış işlemi gerçekleştirildiğinden anılan tebligatın usulsüz ve dolayısıyla geçersiz olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor