Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı olduğu, artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkı olduğu (TMK 236/1.m) - Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek olmadığı - Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm(rayiç) değerlerin esas alınacağı (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m)- Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihinin karar tarihi olduğu- Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimsenin, iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğu, eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen malların onların paylı mülkiyetinde sayılacağı, bir eşin bütün mallarının, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edileceği (TMK 222. m)- Davalıya ... TL Emekli Sandığı mevzuatı çerçevesinde Kurumca " çeyiz yardımı" ödemesi yapıldığı hususu sabit olduğundan, bu paranın; davalının kişisel malı niteliğinde olduğu- Mahkemece, konu hesaptaki paranın içerisinde davalının anılan " çeyiz yardımı " parasının mevcut olup olmadığının araştırılıp, çeyiz yardımı var ise, hesaptaki paradan, bu miktarın dışında kalan kısmın katılma alacağı için tasfiyeye tabi tutulması gerekeceği-
Mal rejiminin sona erdiği anda mevcut varlık olup olmadığı, kötüniyetle elden çıkarılmış olup olmadığının değerlendirilmesi, edinilmiş mal olduğunun tespit edilmesi durumunda tasfiye edilmesi gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil, katkı payı alacağı, katılma alacağı, maddi, manevi tazminat davasında, otomobilin satış tarihi ile davaya konu aracın alındığı tarih arasındaki süre dikkate alındığında davalının kişisel malının satışından elde edilen gelirin otomobilin alınmasında kullanıldığının kanıtlanamadığı, boşanma davasında tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden maddi ve manevi tazminat istemeyecekleri yolunda anlaştıkları ve anlaşmanın mahkemece onaylanması nedeniyle davacının maddi ve manevi tazminat istemesi mümkün olmadığı-
Dava dışı aracın satışından elde edilen gelirin harcandığı ileri sürülüp kanıtlanamadığından dava konusu aracın alımında kullanıldığının kabulü gerekip, buna göre dava dışı aracın satış tarihindeki bedeli uzman bilirkişiye tespit ettirilerek dava konusu aracın alımındaki katkı oranının belirlenmesi, bu kısmın davalının kişisel malı olduğunun kabulü ile kalan artık değer üzerinden davacının katılma alacağının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davalıya kıdem tazminatı ve vakıf tarafından ödenen miktarların TMK'nun 228. maddesi gereğince peşin sermayeye çevrilmiş değerinin tarafların ve Yargıtay'ın denetimine olanak verecek şekilde özellikle destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmasında uzman bir bilirkişiye yeniden hesaplattırılarak ve ödemenin peşin yapılacağı gözetilerek doktrinde ve uygulamada benimsenen iskonto (indirim) oranının hesaplamada gözetilmesi, ondan sonra toplanacak deliller çerçevesinde sonucuna göre katılma alacağının belirlenmesi gerekeceği-
Emekli ikramiyesinin, TMK.nun 228. maddesi göz önünde bulundurularak kalan yaşam süresi bakımından PMF tablosu göz önünde bulundurularak davalının kalan yaşam süresine ilişkin ve hesaplanacak paranın kişisel mal olduğunun kabulü ile hesaplamada düşürülmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın alımında kullanıldığı hususunda duraksama bulunmayan davalıya ait emeklilik ikramiyesi ve tasarruf teşvik ödemesinin mal rejiminin devamı sırasında davalıya toplu olarak ödendiği hususu da dikkate alınarak söz konusu ödemelerin ne kadarının kişisel mal ve ne kadarının da edinilmiş mal sayılması gerektiğinin, bu tür hesaplamalarda kullanılan PMF tabloları dikkate alınarak uzman bilirkişi aracılığıyla belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Davalının emekliliğine ilişkin evrakları getirtilerek, kişisel mal ve edinilmiş mal olan bölümlerinin belirlenmesi gerekeceği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğünden önce alınan ve ev hanımı olan davacı kadının katkısının ispatlanamadığı meskenin, o dönemde 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin öngördüğü mal ayrılığı hükümleri uyarınca davalı kocanın kişisel malı olacağı- 4721 sayılı TMK’ nın yürürlüğünden sonra alınan aracın, davalı kocanın emekli ikramiyesi ile aldığı yolundaki savunmasının aksi de kanıtlanamadığından, uyuşmazlığın TMK’ nın 225/son ve 228/2 maddesine göre çözümlenmesi nin gerekeceği-