Davacıya usulüne uygun vasiyetname tebliğ edilmediği, davacının vasiyetnamenin iptali davasını kanundaki 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açtığı anlaşıldığından, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu vasiyetnamenin usulünce açılıp okunduğu tarih, davacıların öğrenme tarihi olup, dava açma süresinin başlangıcının bu süre olduğunun kabulü gerekeceği, davacıların, davalarını açtığı tarih dikkate alındığında kanundaki 1 yıllık dava açma süresinin henüz dolmadığı-
Vasiyetname usulünce açılıp ilgililere tebliğ edilmeden zamanaşımı süresinin işlemeye başlamayacağı-
İflâs sıra cetveline itiraza ilişkin davanın, mirasçıların tamamı tarafından açılması gerektiği, zira, miras bırakanın ölümü ile mirasçıların terekeye külli halef oldukları, terekeye dahil tüm mallar üzerinde elbirliği halinde hak sahipliğinin doğduğu-
Ehliyetsiz kişilerin yaptığı vasiyetnamelerin kendiliğinden batıl olmayacağı- Vasiyetname tarihinde murisin 78 yaşında olduğu anlaşıldığından murisin vasiyetname düzenlendiği tarihte akıl ve ruh sağlığının yerinde olmadığı ileri sürüldüğüne göre, vasiyetname tarihinde murisin tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekeceği-
Vasiyetname usulünce açılıp ilgililere tebliğ edilmeden TMK'nun 559.maddesinde gösterilen 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamayacağı-
Somut olayda; davalı tarafından zamanaşımı def'inde bulunulmadığı, mahkemece hak düşürücü süre olarak re'sen nazara alınarak yazılı şekilde hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru görülmediği-
Vasiyetin açılması ile ilgili davete vasiyet eklenmediğinden usulsüz açılma kararı üzerinden yasal süre geçmemesi nedeniyle bu mirasçı yönünden vasiyet ehliyeti yönünden vasiyetçi hakkında inceleme yapılarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekeceği-
Murisin ölüm tarihinde geçerli olan miras hukukuna göre, 501. maddede düzenlenen süre hak düşürücü süre değil, zaman aşımı süresi olup mahkemece “bir yıllık hak düşürücü süre geçtiği” gerekçesiyle “davanın reddine” karar verilmesinin doğru olmayacağı-
Vasiyetname usulünce açılıp ilgililere tebliğ edilmeden bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamayacağı-