Fiili hakimiyetin geçici nitelikli sebeplerle kullanılmaması veya kullanma olanağının ortadan kalkması halinin zilyetliği sona erdirmeyeceği,buna göre, davacı tarafın tespit tarihinden önce 1 – 6 yıllık süre ile taşınmazı kullanmamalarının iradi terk olarak benimsenemeyeceği, davaya konu taşınmazın tespit tarihinden önce davacıların murisinin 20 yılı aşkın malik sıfatıyla zilyetliğinde olduğu, davacılar ve murisleri yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğunun kabulü gerekeceği-
TMK'nun 976. maddesine göre, fiili hakimiyetin geçici sebeplerle kullanılmaması veya kullanma olanağının ortadan kalkmasının zilyetliği sona erdirmemesi gerekeceği-
Fiili hâkimiyetin geçici nitelikli sebeplerle kullanılmamasının veya kullanma olanağının ortadan kalkmasının zilyetliği sona erdirmeyeceği, buna göre, uyuşmazlık konusu taşınmazın 13 yıl süre ile kullanılmamasının, taşınmazı bilerek ve isteyerek (terk kastı ile) terk ettikleri anlamına gelmeyeceği, kaldı ki, 13 yıllık süre de iradi terk için oldukça kısa bir süre olup, buna dayanılarak davanın reddinin yerinde görülmediği-
Fiili hakimiyetin geçici nitelikli sebeplerle kullanılmamasının veya kullanma olanağının ortadan kalkmasının zilyetliği sona erdirmeyeceği, buna göre, uyuşmazlık konusu taşınmazların tespit tarihinden önce 3–5 yıllık süre ile kullanılmamasının iradi terk olarak benimsenmesinin olanaklı olmadığı, kaldı ki, 10 yıllık süre de iradi terk için oldukça kısa bir süre olup, buna dayanılarak davanın reddinin yerinde görülmediği-
Önceden zilyet olunsa dahi 15 seneye yakın süre boyunca taşınmazın kullanılmamış olmasının da zilyetliğin terki niteliğinde olacağı-
Taşınmazın geçici olarak kullanılmamasının zilyetliğin kaybı anlamına gelmeyeceği, zilyetliğin iradi olarak veya irade dışı kaybedilip edilmediğinin ayrıca araştırılması gerekeceği-
Belli ve haklı bir neden olmadığı halde, 20 yıl gibi uzun bir süre taşınmazın kullanılmaması, kiraya verilmemesi halinde, taşınmazın ira-di olarak terk edildiğinin kabulü gerekeceği-
Hiçbir maddi engel bulunmaksızın taşınmaz üzerindeki zilyetliğini terk eden kişinin, zilyetlikten doğan haklarını kaybedeceği-