Yetkisiz temsilcinin, düzenlediği bonodan dolayı şahsen sorumlu olacağı gözetilerek, mahkemece bononun tanzim tarihi itibariyle şirketin temsil durumunun ilgili kurumlardan araştırılıp tespit edilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
İflas idaresi tarafından verilmiş bir vekaletnamesi olamayan avukatın müflis şirket adına yaptığı temyiz başvurusunun reddi gerektiği- Temsilcisi olmadığı halde davacı şirket adına imzası bulunan bonolar bakımından kişinin bizzat sorumlu olması gerektiği (eTTK. 590; TTK. 678), kaşe üzerinde aynı kişiye ait çift imza olması halinde, diğer imzanın aval imzası olarak kabul edilemeyeceği-- Davacının, şirket kaşeleri üzerine attığı imzaları şirketi temsilen attığının kabulü gerektiği, davacının kaşe üzerindeki ikinci imzasının avalist imzası olduğu anlamına gelmeyeceği, şirket kaşesi dışında bulunan imzaların aval imzası olduğu, bu durumda,  avalistlerin şekil noksanlığı dışında sorumluluklarının sona ermeyeceği (eTTK. 614/2 ,TTK. 702/2)-  Davacının şahsen sorumlu olduğu bonolar bakımından teminat iddiasının değerlendirilmesi gerektiği- Davalı tarafından reddedilmeyen ''Şartlı Teminatlı-Ortaklık Senedi'' başlıklı belgede tahrifat olmadığı uzman bilirkişi raporu ile belirlenmiş olup bu durumda belgede sözü edilen bonoların dava konusu edilen bonolar olup olmadığı araştırılıp şayet dava konusu bonolar ise davalıya teminat altına alınan alacağını kanıtlama imkanı sağlanarak bir karar verilmesi gerekirken yorum yoluyla söz konusu belgenin sonradan dosyaya sunulmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğu- Davacının avalist olduğu bonolar yönünden davanın kısmen reddine karar verilmesi doğru olup hiç imzasının olmadığı bonolar ile  kaşe üzerinde imzası bulunana bonolar nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı- Cirolanması yasaklanan bonoların cirolanarak 3. kişiler tarafından icra takibine konu edilmesi nedeniyle davacının uğramış olduğu gerçek bir zararın bulunup bulunmadığının saptanması gerektiği-
Borçlunun şirket temsilcisi olmadığı halde şirket adına imza atması halinde aval veren sıfatıyla sorumluluğu bulunmamakla birlikte, temsil yetkisi olmadığı halde keşideci şirket adına senet imzalayan ve imza inkarında da bulunmayan borçlunun attığı imzadan dolayı şahsen sorumlu olacağı- Yargıtay Dairesinin ilâmı maddi hataya dayalı olduğunda mahkemece bozmaya uyulmasının borçlu lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı-
Bozma ilamına uyulması ile taraflar açısından usuli kazanılmış hak oluşacağı- Bozma ilamında belirtildiği üzere mahkemece,  protokole konu konfeksiyon ürünlerinin bedeli konusunda tarafların delillerinin ibrazı sağlandıktan sonra söz konusu ürünlerin serbest piyasa ve ticaret odalarından fiyatlarının sorularak sonucuna göre 17.000 adet ürünün satış tarihindeki rayiç bedelinin tespit edilmesi ve bu miktarın çeklerin toplam bedelinden düşülmesi için konusunda uzman yeni bilirkişi kurulundan rapor alınarak karar verilmesi gerektiği-
Geniş yetkiler içeren vekâletnameye dayalı olarak yetki verilen kişinin davacı-borçlu şirket adına kambiyo senedi düzenleme konusunda yetkisinin olup olmadığını davalı-alacaklının bilmesi kendisinden beklenemeyeceği- "Takibe dayanak bonoyu tanzim edene verilen vekâletnamede açıkça kambiyo senedi düzenleme yetkisinin bulunmadığı, davalı-alacaklı lehdarın senedi takibe koymakta ağır kusurlu olduğu, bu nedenle direnme kararının bozulması gerektiği" görüşünün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği- Davalı-alacaklının takibe girişmekte ağır kusurlu; kötü niyetli olduğunun kabul edilemeyeceği-
Yetkili olmadığı halde alacağa konu çeki imzalamış olan kooperatif eski başkanının borçtan bizzat sorumlu olacağı-
Keşidecinin imzasının bulunmaması halinde, keşideci için aval verenin senet bedelinden dolayı sorumlu tutulamayacağı ve mahkemece İİK. mad.  170/a uyarınca şikayetçi borçlu aval hakkındaki "takibin iptaline" karar verilmesi gerektiği, "borçlu avalistin yetkisiz temsil hükümleri gereğince bonodan şahsen sorumlu olduğu" belirtilerek davanın reddinin hatalı olduğu-
3. HD. 17.09.2018 T. E: 2983, K: 8596-
Noterliği’n vekaletnamesinde, D.. İnşaat Turizm … Ltd. Şti. adına şirket müdürü ... tarafından, borçlunun şirketle ilgili bir takım işlerde vekil tayin edildiği görüldüğü- Çeki imzalayan borçlunun şirket ortaklar kurulu kararı ile ticari mümessil ya da ticari vekil olarak atanmadığı anlaşıldığından şirketi borçlandırma yetkisi olmadığı- TTK.nun mad. 818 ve 678 gereğince, borçlu tarafından imzalanan çek nedeniyle D.. İnşaat Turizm … Ltd. Şti. sorumlu tutulamayacağı- Çekin, banka kredisi ile ilgili olmak üzere düzenlendiği iddia ve ispat olunamadığı- Mahkeme takibe konu çekten borçlunun şahsen sorumlu olması nedeniyle alacaklının isteminin kabulü ile itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlu gerçek kişi şirketin ticari vekili olarak kabul edilse dahi vekaletnamenin “Banka Kredi Yetkisi” başlığında; "… bu kredilerle ilgili olarak …. kambiyo senetleri düzenlemeye" şeklindeki ifade yer aldığından sadece banka kredi sözleşmeleri ile ilgili çek düzenleme yetkisi olduğunun kabulünün gerekip, çekin, banka kredisi ile ilgili olmak üzere düzenlendiği iddia ve ispat olunamadığından takibe konu çekten borçlu gerçek kişinin şahsen sorumlu olması gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • kayıt gösteriliyor