Hayatın olağan akışına göre, müteahhitlerin aldıkları bonoların dışında ayrıca kendi yararlarına ipotek kurdukları da bir gerçek olduğundan, satışı yapılan dairenin, satış tarihindeki değeri (vade durumu da düşünülerek) uzman bilirkişilerce saptandıktan sonra kurulan ipoteğin «senetlerin teminatı» olarak mı yoksa «geri kalan borç için» mi kurulduğu kesinlikle saptandıktan sonra karar verilmesi gerekeceği–
Açılan menfi tespit davasının dava dilekçesinde İİK.72/5 'te düzenlenen tazminatın istenmesi, harcının da ödenmesi gerekeceği-
Geri alma davasında, mükerrer ödeme iddiasının yazılı delille isbatı gerekeceği–
İİK. mad. 72/sonda öngörülen yetki kuralının kamu düzeni ile ilgili olmadığı–
Borçlu tarafından açılmış olan bir menfi tespit davası davalı alacaklı yararına sonuçlanır, yani reddedilirse ( İİK.nun 72/3. maddesi hükmünün doğal sonucu olarak ); davacı ( borçlu bulunmadığını ) kanıtlayamamış ve böylece maddi hukuk açısından borcun varlığı tespit edilmiş olur ki, borçlu için ileride bir istirdat davası açma yolu ve imkanı da artık kapanmış olacağının kabulünün gerekeceği-
Takip ya da dava sırasında zamanaşımı savında (definde) bulunmayan borçlunun, sonradan bu nedene dayanarak "olumsuz (menfi) tespit davası"/«geri alma davası» açamayacağı—
Ciro ile senedi eline geçiren davalı hâmilin bonoyu aldığı zaman, kısmî ödemelerin senede yazılmış olduğunu biliyor ya da bilmesi gerekiyorsa, doğrudan doğruya senede ilişkin bu def’ilerin kendisine karşı da ileri sürülebileceği–
Sahteliği iddia edilen senette yer alan «yetki kaydı»nın, senedin sahte olmadığının anlaşılması halinde geçerli olacağı–
«Bononun, bahis borcu karşılığında düzenlendiği» hususunun, tanıkla isbat edilebileceği–
Senedin tarafı durumunda bulunan miras bırakanın mirasçıları esas itibariyle senede karşı senetle isbat zorunluluğuna tabi iseler de, mirasçılar miras bırakanın halefi olarak değil de kendi haklarına dayanarak dava açarlarsa o takdirde senede karşı savunmalarını tanıkla isbat edebilmeleri gerekeceği-