Senetteki tahrifatın, «senet düzenlendiği sırada borçlu tarafından yapıldığının» alacaklı tarafından kanıtlanması gerekeceği–
Bonoya dayalı takip konusu borcun, «çekle ödendiği» savunmasının davacı borçlu tarafından ayrıca bir belge ile kanıtlanması gerekeceği–
Dava konusu senedin «davacı-borçlunun lehtarı bulunduğu bononun ibraz edilmeden ödenmesi nedeniyle ve sözkonusu senedin geri verilmesini sağlamak amacı ile düzenlendiği»ni savunan davalının bu savunmasını kanıtlamak zorunda olduğu–
Hamile karşı açılan bedelsizliğe dayalı bono iptali davalarında T.T.K.nun 599. maddesi uyarınca; hamilin, senedi bile bile hileli-itilaf borçlunun zararına olarak devralması hali dışında-keşideciyle, lehdar arasındaki kişisel defiler hamile karşı ileri sürülemieyeceğinden, öncelikle lehdar açısından senedin karşılıksızlığının kanıtlanması zorunlu olup, bunun kanıtlanması halinde bu kez de davalı hamilin bu bedelsizliği bildiği halde sırf borçlunun zararına bir davranışla senedi devraldığının kanıtlanması gerekeceği-
Bedelsizlik iddiasıyla açılan menfi tespit davasında davacı borçlunun savcı önündeki ikrarının kendisini bağlayacağı-
Haciz tehdidi (baskısı) altında ödenen borç hakkında geri alma davası açılabileceği–
Senedin «boş» (açık) şekilde, «üçüncü kişiye teslim edilmek üzere kayınbiraderine verildiğini ve onun tarafından kötüniyetle kendi adına doldurulduğunu» iddia eden davacının, bu iddiasının tanıkla kanıtlanabileceği–
Takip aşamasında zamanaşımı itirazında bulunmayan borçlunun açtığı olumsuz tesbit davasında, «zamanaşımı nedeniyle borçlu bulunmadığının tesbitini» isteyemeyeceği-
«Nakden kaydını taşıyan bononun bir bölümünün nakit verilen para, bir bölümünün ise verilen mal bedeli olduğu»nun davalı-alacaklı tarafından ileri sürülmesi halinde senedin –verildiği ileri sürülen mal bedelince– kısmen tâlil edilmiş olacağı, «senedin mal bedeli karşılığı olarak düzenlendiği» hususunun davalı tarafından, buna karşın «nakit verilen paranın alınmadığı» hususunun ise davacı tarafından isbat edilmesi gerekeceği–
İptali istenen bonoların, üçüncü kişilere ciro edilmiş olması halinde bile, borçlunun, senet lehtarına karşı «bu senetlerden dolayı borçlu bulunmadığının tesbitini» istemekte hukukî yararı (dava hakkı) bulunduğu–