İİK. mad. 72/son’daki yetki kurallarının kamu düzeni ile ilgili olmadığı–
Olumsuz tesbit davasının davalı-alacaklı lehine sonuçlanması halinde, daha önce «icra takibinin durdurulması» ya da «»icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi» konusunda verilmiş olan ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalkacağı, bu nedenle mahkemenin «tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına» ya da «davalı alacaklı tarafından alacak miktarı kadar teminat mektubu verildiği takdirde, icraya yatırılan paranın alacaklıya verilmesine» şeklinde karar veremeyeceği–
Borçlunun, itirazın muvakkaten kaldırılması üzerine borçtan kurtulma davası yerine İcra ve İflas Kanunu`nun 72. maddesine dayanan "menfi tespit davası" açmasına yasal bir engel olmaması gerekeceği-
«İtirazın geçici olarak kaldırılması kararı»ndan sonra da -7 gün içinde- olumsuz tesbit davası açılabileceği–
«Yapılan takibe yanlışlıkla itiraz edilmediğini» bildirerek borçlu bulunmadığını ileri süren borçlunun, daha sonra ıslah dilekçesi vererek «borcu ödediği için borçlu bulunmadığını» ileri sürebileceği–
Kambiyo senedine ilişkin olumsuz tesbit davası görülürken, senedin üçüncü bir kişiye devredilmesi halinde, bu kimseye karşı da ayrıca dava açılabileceği ve bu durumda iki davanın birleştirilerek görülmesi gerekeceği–
Kambiyo senetlerine yönelik olumsuz tesbit (senet iptali) davalarında, senedin davadan sonra başkasına ciro veya temlik edilmesi halinde, davacının bu kişiye karşı ayrıca olumsuz tesbit davası açması mümkün bulunduğundan, HUMK. mad. 186 (şimdi; HMK. mad. 125) hükmünün bu davalarda uygulanamayacağı–
Malen kaydını taşıyan bononun, nakit karşılığı düzenlendiğini davalının ileri sürmesi halinde senedin tâlil edilmiş olacağı ancak, borçlunun «senet bedelini alacaklıya ödediğini» belirtmesi durumunda, bu hususun davacı tarafından isbatı gerekeceği–
Davalının, iptali istenen çek bedeli kadar davacıda alacağının bulunması ve davalının takas/mahsup def’ini ileri sürmesi halinde, geri alma davasının reddedilmesi gerekeceği–