Delillerin toplanmasından çok sonra, olumsuz tesbit davasının kabul edilmesi halinde, davalı yararına tam (nisbi) vekalet ücretine hükmedileceği (Av. Üc. Tar. mad. 6)–
Davada «delil» olarak dayanılan yazılı belgelerin «zorla alındığı» iddiasıyla yapılan şikâyet üzerine ceza mahkemesinde açılan davanın sonucunun, olumsuz tesbit davasına bakan mahkemece «bekletici mesele» sayılması gerekeceği–
İcra takibinden sonra açılan olumsuz tesbit davası sırasında, borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durmuş olması halinde, davacı-borçlu lehine davayı sonuçlandıran mahkemenin, ayrıca davacı-borçlu yararına -% 40’dan (şimdi; %20'den) az olmamak üzere- haksız takip tazminatına hükmedemeyeceği–
Senedin «»hatır senedi» olduğuna ilişkin iddianın, senedin bu durumunu bilmeden ciro yoluyla senedi devralan hâmile karşı da ileri sürülemeyeceği–
«İmza inkârı» (sahtelik) ve «hile», «esaslı hata» iddialarının birlikte kademeli olarak ileri sürülerek olumsuz tesbit davası açılabileceği–
«Malen» kaydını taşıyan bononun, davalı tarafından «satın alı-nacak malın avansı» davacı tarafından ise «faizle alınan para karşılığı» olduğunun belirtilmesi halinde, bononun tâlil edilmiş sayılmayacağı–
«Malen» kaydını taşıyan bonoda, davacının «davalıdan borç para aldığını» belirtmesi, davalının da «senedin borç ilişkisi nedeniyle dü- zenlendiğini» açıklaması halinde, bononun tâlil edilmiş sayılmayacağı–
Âdi ortaklığın yönetici ortağı sıfatını taşıyan ortağın tek başına ortaklık adına olumsuz tesbit davası açabileceği–
Davalı tarafından yapılan icra takibi herhangi bir belgeye dayanmadığından, alacaklı olduğunu ispat etmenin kural olarak davalıya düşmesi gerekeceği-
Olumsuz tesbit davasının reddi nedeniyle alacaklı lehine mahkemece tazminata hükmedilmiş olmasının, icra veznesine yatırılan ve tedbir kararı nedeniyle alacaklıya ödenmeyen alacağa -paranın ödenebilir hale gelmesine (ihtiyati tedbirin kalkmasına) kadar- faiz yürütülmesine engel teşkil etmeyeceği-