Dava konusu -iptali istenen bonoda ne lehdar, ne ciranta ve ne de hâmil durumunda olmayan kişi aleyhine olumsuz tesbit davası açılamayacağı–
«Lehtar» hakkında açılan olumsuz tesbit davasının «husumet» yönünden reddedilemeyeceği–
Sözleşme metninde borçlunun karısının isminin geçmiş olmasının, sözleşmenin altında borçlunun isim ve imzasının bulunması ve senetlerin borçlu tarafından imzalanmış olması halinde, borçlunun kendisinin sözleşme ve senetlere dayanarak olumsuz tesbit davası açabileceği–
Çek bir «ödeme vasıtası» olduğundan, çek’in «borç ödeme» dışında, başka bir maksatla -örneğin; «avans», «kapora», «teminat» olarak, ya da «hâmilin ileride ifa edeceği bir edime karşılık»- keşide edildiğini (düzenlendiğini) iddia eden borçlunun bu iddiasını isbat etmekle yükümlü olduğu–
Aralarındaki ilişkiyi senede bağlayan akrabaların artık HUMK. mad. 293/I’deki (şimdi; HMK. mad. 203/a'daki) tanık dinletme olanağından -karşı tarafın açık onayı bulunmadıkça- yararlanamayacakları–
Malen kaydını taşıyan bir senette davalı-alacaklının «davacı-borçluya mal değil nakit (para) verdiğini» savunması halinde, bu savunmasının yazılı belge ile isbat edebileceği yoksa elindeki senedin yazılı delil başlangıcı sayıldığını belirtip tanık dinletemeyeceği–
Taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan faizin mürekkep faiz olup olmadığı konusunda bilirkişiye başvurulamayacağı (çünkü, bu konunun hukukî bir konu olduğu)–
«Temiz kağıdının verilmesi koşulu ile ödeneceği» arkasında yazılı bulunan bonoyu, bu şekilde devralan hâmile karşı da, temiz kağıdının verilmediği, bu nedenle senet bedelinin ödenmeyeceği» hususunun ileri sürülebileceği– .
Lehine düzenlenmiş olan bonoyu başkasına ciro etmiş olan alacaklı, «yapılan cironun tahsil için olduğunu» ileri sürerken, alacağı devralan kişi, «karşılığını verdiği için alacağın kendisine ciro edildiğini» ileri sürerse, alacağı devralan kişinin, kendisine yapılan ciroya «yazılı delil başlangıcı» olarak dayanıp, alacağını tanık dinleterek kanıtlayabileceği–
Davalının elinde bulunan bononun hukuki değerini kaldırıcı bir kaydın davalının ticari defterlerinde bulunmaması halinde, bononun geçerliliğini koruyacağı– 6102 sayılı yeni TTK.'ndan önceki dönemde "ticari defterlerle ispat" konusunda yapılmış olan aşağıdaki açıklamalar, yeni TTK.'ya önceki (6762 sayılı) TTK.'nun 82 vd. maddelerinde yer almamışsa da, aynı konu yeni 6100 sayılı HMK.'nun "ticari defterlerin ibrazı ve delil olması" başlıklı 222. maddesinde yeniden düzenlenmiş olduğundan, bu yeni düzenlemede yürürlükten kalkmış olan önceki 6762 sayılı TTK.nun 83. maddesinde bulunan "tamamlayıcı yemin"e yer verilmemiş bulunduğundan; bundan böyle ticari defterlere ilşkin önceki açıklama ve içtihatlar HMK. nun 222. maddesi çerçevesinde -"tamamlayıcı yemin"e başvurulmaksızın- geçerliliğini sürdürecektir.