Tarafların düzenledikleri senet (yazılı belge) altına, bir ya da iki tanığın da imzalarını almış olmaları halinde, uyuşmazlık çıktığında bu tanıkların dinlenmeleri, önceden kabul etmiş sayılacakları–
Dava konusu bononun mal alım satımıyla ilgili düzenlenmiş olması halinde malen kaydının tâlilinden söz edilemeyeceği, davacının senedin bedelsizliğini ileri sürmekle kendisi de malen kaydını tâlil ettiğinden bu iddiayı isbat etmek zorunda olduğu–
“Satış bedelinin resmi senetle yazılı olandan daha fazla bulunduğunu, kalan borç için ipotek tesis edildiğini” davalının gene resmi bir senetle ispat etmesi gerektiği-
HUMK mad. 230 ve devamı hükümleri gereğince iddia ve müdafaa hakkında taraflar isticvap edilerek bu isticvaba ve diğer delillere göre, söz konusu çeklerin taraflar arasındaki Tanker kiralama işi ile ilgili olduğu anlaşıldığı takdirde, Tanker kiralama işinden doğan ve Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp 27.10.1987 gün 985/890987/682 sayılı kararla sonuçlandırılan dava dosyasının uyuşmazlığın çözümüne ışık tutması ihtimaline binaen getirtilip incelenmesi gerektiği-
«Malen» kaydını taşıyan bonoda; alacaklının «borçluya para verdiğini» savunması, borçlunun da «alacaklı ile aralarında hem para ve hem de mal alışverişi olduğunu» belirtmesi halinde, senedin alacaklı tarafından tâlil edilmiş sayılamayacağı–
«Yapılan peşin ödeme ve verilen bonoların araç alım satımıyla ilgili olduğu hususu»na ilişkin davalının kabulünün, diğer davalı kardeşi de bağlayacağı–
Davalı alacaklı hakkında, davacı-borçlunun şikayeti üzerine ceza mahkemesinde "güveni kötüye kullanma" suçu ile ilgili ceza davası sonucunun olumsuz tespit davasında bekletici mesele yapılması gerektiği-
İtiraz ve şikâyet gibi takip hukukuna özgü yollara başvurulması halinde, takibin durmayacağını bilen borçlunun, mallarının haciz ve satılmasını önlemek için ödediği borç (bono bedeli) hakkında geri alma davası açabileceği–