Keşideci tarafından sadece hâmil aleyhine -kişisel def’ilere dayanılarak- açılan olumsuz tesbit davalarında önce «lehdara verilen senetlerin karşılıksız olduğu»nun -kesin delillerle- isbat edilmesi, ondan sonra da «hâmilin kötüniyetli olduğu»nun -gerekirse tanık dinletilerek- isbat edilmesi gerekeceği–
Kredi sözleşmesinin müteselsil kefili tarafından verilen teminat senedinin tahsili hakkında yapılan takip ile birlikte, tahsilde tekerrür olmamak koşulu ile, borçlu hakkında kredi sözleşmesine dayanılarak yapılan ilâmsız icra takiplerinde «borçlu olmadıklarının tesbitine» dair açılan davanın, genel nitelikte bir tesbit davası olmayıp, İİK’nun 72. maddesinde yazılı «olumsuz tesbit davası» niteliğinde olduğu–
Borçlunun «haciz» sırasındaki ikrarının hukukî niteliği ve bağlayıcılığı–
Davacının, kesinleşen «itirazın iptali davasının reddine» ilişkin ilâmı icra dairesine ibraz ederek, İİK. 40 uyarınca «icranın eski hale getirilmesi»ni sağlama imkanı bulunduğundan, açtığı «geri alma davası»nın hukukî yarar yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekeceği–
«Senet iptali davası»nın, «olumsuz tesbit davası»nı da içerdiği–
Malen kaydını taşıyan bononun «davacı yanındaki hizmetinin karşılığı olduğunu» belirten davalının senedi tâlil etmiş olacağı ve bu durumda, davacıdaki alacağının miktarını isbat etmesi gerekeceği–
Alacaklı tarafından zamanaşımına uğramış çeke dayalı alacak için yapılan takipten sonra açılan olumsuz tesbit davasında; alacaklının takip konusu alacağının temel ilişkisini belirtip isbat etmesi gerekeceği–