«Malen» kaydını taşıyan senedin davalı tarafından «mal satışından kaynaklandığı»nın ileri sürülmesi halinde, tâlil edilmiş sayılmayacağı–
Kiralayan tarafından ihtarname ile talep edilen ve daha sonra icraya konulmak suretiyle geçerlik kazandırılmak istenilen artırımlı kira parasına karşı kiralayanın haksız muarazasının önlenmesi için kiracı tarafından açılan menfi tespit davasında kiracının hukuki yararının bulunacağı–
Dava konusu senetlerdeki imzaların sahte olduğunun veya dava konusu senette tahrifat yapılmış olduğunun ileri sürülmesi halinde, mahkemece grafolog olan uzman bilirkişilere inceleme yaptırılması gerekeceği–
İİK’nun 89. maddesine dayanılarak açılacak olumsuz tesbit davasında, «takip alacaklısı»nın «davalı» olarak gösterilmesi gerekeceği–
Aynı konuda açılan olumsuz tesbit davası ile itirazın iptali davasının birbirleriyle sıkı bağlantısı nedeniyle, bu davaların birleştirilerek (HUMK. 45; şimdi, HMK. 166) görülmesi gerekeceği–
Alacaklının, nakit verdiği para karşılığında borçludan «teminat senedi» adı altında senet almasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı–
Senetteki çıkıntı, ilave ve silintilerin ayrıca borçlu tarafından tasdik edilmiş olmadıkça geçerli olmayacağı–
İcra takibinden önce açılan olumsuz tesbit davalarında, davalı-alacaklının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemenin yetkili olduğu–
İcra mahkemesi (tetkik mercii) kararları kesin hüküm teşkil etmediğinden, «imza inkârı»na ilişkin uyuşmazlığın çözümlenmesi sırasında icra mahkemesince alınan bilirkişi raporu ile yetinilerek karar verilemeyeceği, yeniden bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği–
«Çek» ‘borç senedi’ olmayıp, ‘ödeme aracı’ olduğundan, «çek karşılığı satılan malların davacı borçluya teslim edilmiş olduğu»nun davalı alacaklı tarafından isbat edilmesi gerekeceği–