Olumsuz tespit davasının limited şirketi temsilen temsilcisi yerine, doğrudan doğruya temsilci aleyhine açılması «temsilcide yanılgı» sayılacağı ve sonuca etkili bulunmayacağı ve bu nedenle «davanın husumet yönünden reddine» karar verilemeyeceği–
Olumsuz tespit davasının keşidecisi tarafından lehtar ile hamil aleyhine açılabileceği gibi sadece lehtar aleyhine de açılabileceği–
Kredi borçlusu davacının, borcunu dediğinden bahisle «dava dışı üçüncü kişi tarafından banka lehine verilen ipoteğin kaldırılması için» dava açamayacağı–
İcra mahkemesince (tetkik merciince) verilen «itirazın kesin olarak kaldırılması» kararından sonra -7 gün içinde- «borçtan kurtulma davası» adıyla açılmış olan davaya -hukuki nitelendirmeyle bağlı olunmaksızın- «olumsuz tespit davası» olarak bakılması gerekeceği–
«Borçlu tarafından açılan olumsuz tesbit davası sonucunda mahkemeden alınan ve kesinleşen «borçlunun borçlu olmadığını» belirten kararın, davada taraf olmayan ancak yetkili hâmil durumunda bulunmayan takip alacaklısına karşı ileri sürülebileceği—
Geri alma davası sonucunda verilen karar kesinleşmedikçe, icranın iadesinin talep edilemeyeceği-
İİK. 72/III uyarınca açılan olumsuz tesbit davasında verilen tedbir kararı nedeniyle icra veznesine depo edilen asıl alacak ve % 15 teminata ilişkin paranın, ihtiyati tedbirin kalkmasından ve alacaklıya ödenmesinden sonra, İİK. 40’a göre borçluya geri verilip verilemeyeceği–
İcra mahkemesinde (tetkik merciinde) olumsuz tesbit davası açılamayacağı–
Lehine sonuçlanan olumsuz tesbit davasından sonra alacaklının «ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış olmaktan doğan zararları için» ilâmsız takip yapamayacağı–
Borçlunun, bononun tanzim tarihi itibariyle, tasarruf ehliyetine sahip olup olmadığının -borçlunun tedavisine ilişkin tüm belgeler ile tanık beyanları da gözetilerek- belirlenmesi için Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği–