Olumsuz tesbit davasının kabulü halinde, davacı - borçlu yararına % 40’dan (şimdi %20'den) az olmamak üzere «haksız takip tazminatı»na hükmedilebilmesi için, öncelikle davacının bu hususu dilekçesinde talep etmiş olması ve ayrıca alacaklı tarafından yapılmış olan icra takibinin hem «haksız» hem de «kötüniyetle» yapılmış olduğunun kanıtlanması gerektiği (İİK. 72/V)- Alacaklının «kötüniyetli» sayılabileceği/sayılamayacağı durumlar–
Hakkında olumsuz tespit davası açılan ancak süresi içinde yetki itirazında bulunmamış olan -yetki itirazında bulunmuş olan diğer davalı ile arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmayan- davalı hakkında yetkisizlik kararı verilemeyeceği–
Davacının iddia ettiği maddi olayların yer ve zaman bakımından ayrıntılı biçimde tesbiti ve bu iddia ve tesbite karşı da davalının savunmasının alınması ve böylece taraflar arasındaki ilişki ve fiili durumun açıklığa kavuşturulabilmesi (senedin düzenlenme nedeninin öğrenilmesi) için mahkemece tarafların isticvabı yoluna gidilmesi (HUMK. mad. 230 vd.; şimdi HMK. mad. 169 vd.) gerekeceği–
Kredi sözleşmesinde davalı bankaya faiz oranının tek taraflı olarak arttırma yetkisinin verilebileceği ancak, davalı bankanın faiz oranını MK 2’de düzenlenen dürüstlük kurallarına aykırı düşmeyecek biçimde bu yetkisini kullanmak zorunda olduğu–
İcra takibinden önce açılan olumsuz tesbit davası sonunda, davanın kabulüne karar veren mahkemenin ayrıca davacı -borçlu lehine- % 40’dan (şimdi %20'den) az olmamak üzere- «haksız takip tazminatı»na («kötüniyet tazminatı»na) hükmedemeyeceği (İİK. 72/V)–
Alacaklının, alacağını borçlunun açtığı olumsuz tespit davasından önce tahsil etmiş olması halinde İİK. 72/IV uyarınca borçlunun açtığı olumsuz tespit davası reddedilse dahi mahkemece alacaklı yararına tazminata hükmedilemeyeceği–
BK. 53 (şimdi; TBK. mad. 74) uyarınca ceza mahkemesince saptanan maddi olgular hukuk hakimini de bağlayacağından, ceza mahkemesindeki davanın olumsuz tespit davasını etkileyeceği durumlarda, ceza mahkemesindeki davanın sonucunun (verilecek kararın kesinleşmesinin) beklenmesi gerekeceği–
Kredi sözleşmesinin ortaklaşa ve dayanışmalı kefilinin sorumluluğunun, kredi sözleşmesinde saptanan kefalet limiti ve bu limite eklenebilecek olan kendi direniminden doğan faiz ve eklentileriyle sınırlı olduğu–