Keşideci tarafından sadece hâmil aleyhine -kişisel def’ilere dayanılarak- açılan olumsuz tesbit davasında önce «lehtara verilen senetlerin karşılıksız olduğu»nun -hâmilin kötüniyetli olduğu»nun -gerekirse tanık dinletilerek- isbat edilmesi gerekeceği–
Kesinleşen mahkumiyete ilişkin ceza mahkemesi ilâmında belirtilen maddi olayların hukuk hakimini de bağlayacağı (BK. mad. 53; şimdi; TBK. mad. 74), bu nedenle, gerçekleşen maddi olaya göre olumsuz tesbit davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği–
Olumsuz tesbit davası açılması için yasada özel bir süre öngörülmediği–
İspat yükü kendisine düşmeyen tarafa, mahkemece yemin teklif hakkının hatırlatılması üzerine karşı tarafın icapsız olarak kendisine teklif edilen yemini eda etmesinin hukuki bir sonuç doğurmayacağı–
Bonoda tanzim tarihinin gerçek tanzim tarihi olması şart olmayıp, tedavüle çıkarıldığında da yazılabilir ise de, üzerine bononun keşide yani tanzim tarihi yazılan damga pulu, “2000” tarihli olduğu ve 2000 yılına ait damga pulu, 1997 tarihinde tedavülde olamayacağına göre ve icra takibinin de 22.6.2000 tarihinde başlatıldığı da gözetildiğinde, takibe dayanak alınan bononun, 1.6.1997 tarihinde değil, 2000 yılında ve icra takip tarihinde veya öncesinde düzenlenmiş olduğunun sonucunun ortaya çıkacağı- Vadesinden sonraki tarihte ve 2000 yılında tanzim olunduğu halde, tasarruflardan önce alacak doğmuş gibi düzenleme tarihi olarak 1.6.1997 tarihinin bono üzerine yazılması ve bu sebeple TTK.nun 688. maddesinde öngörülen zorunlu unsurları taşımadığı ve dolayısıyla “bono” sayılmadığı-
Keşideci (borçlu) tarafından üçüncü kişilere ciro edilmiş senetlerin lehtarına karşı açılan olumsuz tesbit davası sonucunda, davacının haklı görülmesi halinde «davacının davalı lehtara borçlu bulunmadığının tesbitine» karar verilmekle yetinilmesi gerekeceği, bu durumda ayrıca «dava konusu senetlerin iptaline» karar verilemeyeceği–
Senet hâmilinin, lehtarın yeğeni olması halinde, iyiniyet iddiasında bulunamayacağı–
Dava konusu bonoların cirantası olan davacı tarafından «bu bonoların rızası dışında elinden çıktığını ve davalının kötüniyetli hâmil olduğunu» iddia ederek olumsuz tespit davası açılmasında davacının hukuki yararın bulunacağı–