Birinci/ikinci haciz ihbarnamesine süresinde cevap vermeyerek ikinci/üçüncü haciz ihbarnamesinin çıkarılmasına ve dolayısıyla olumsuz tesbit davasının açılmasına neden olan davacının yargılama gideri (ve vekalet ücretinden) sorumlu tutulması gerekeceği–
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 23. maddesi uyarınca, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü uyuşmazlıkların -örneğin olumsuz tespit ve geri alma davalarının- tüketici mahkemelerinde görüleceği–
Bir bononun boş olarak verilmesinin mümkün olduğu gibi, senedi boş olarak alan bir kimsenin bu senedi aynen bir başkasına bu şekilde devredebileceği, devralan kişinin de lehdar hanesine kendi adına yazarak takip ve tahsile girişilebileceği (ancak, senedi boş olarak devir alan kimsenin «senedin karşılıksız olduğunu bildiği halde, senedi devraldığının» keşideci-borçlu tarafından isbat edilmesi halinde, senedin iptali gerekeceği)–
Olumsuz tesbit davasının kabulü halinde, davacı - borçlu yararına % 40’dan (şimdi %20'den) az olmamak üzere «haksız takip tazminatı»na hükmedilebilmesi için, öncelikle davacının bu hususu dilekçesinde talep etmiş olması ve ayrıca alacaklı tarafından yapılmış olan icra takibinin hem «haksız» hem de «kötüniyetle» yapılmış olduğunun kanıtlanması gerektiği (İİK. 72/V)-
Davacıların, davalının ihtarnamesi üzerine, fazla tahakkuk ettirildiğini düşündükleri temerrüt faizinin o bölümüne karşı, ihtiyati tedbir talebinde bulunma ya da menfi tespit davası açma hakları var iken, bu hakları kullanmadan ve davalının bir takip ya da davası ile karşılaşmadan kendi istekleri ile o bölümü de çekincesiz ödediklerine göre, artık istirdat davası açamayacakları, sebepsiz zenginleşme davası açma haklarının bulunduğu-
İşletmesi ile ilgili olsa dahi, çek hâmilinin aldığı çekleri işletmesinin ticari defterlerine kaydetmemiş olmasının çeklerin geçerliliğini etkilemeyeceği– NOT: 6102 sayılı yeni TTK.'ndan önceki dönemde "ticari defterlerle ispat" konusunda yapılmış olan aşağıdaki açıklamalar, yeni TTK.'ya önceki (6762 sayılı) TTK.'nun 82 vd. maddelerinde yer almamışsa da, aynı konu yeni 6100 sayılı HMK.'nun "ticari defterlerin ibrazı ve delil olması" başlıklı 222. maddesinde yeniden düzenlenmiş olduğundan, bu yeni düzenlemede yürürlükten kalkmış olan önceki 6762 sayılı TTK.nun 83. maddesinde bulunan "tamamlayıcı yemin"e yer verilmemiş bulunduğundan; bundan böyle ticari defterlere ilşkin önceki açıklama ve içtihatlar HMK. nun 222. maddesi çerçevesinde -"tamamlayıcı yemin"e başvurulmaksızın- geçerliliğini sürdürecektir.
Çekin bir ödeme vasıtası olduğu (yani mevcut bir borcun sona erdirilmesi amacıyla verildiğinin kabulü gerekeceği) ancak çek keşidecisinin bu karinenin aksini (yani; çeklerin teslim edilecek mallar için avans olarak verildiğini) isbat edebileceği–
Hamiline yazılı bir çekin bankaya ibrazından sonra ciro edilmeksizin başkasına elden devredilemeyeceği–