Dava konusu çekte keşide yeri İzmit olarak gösterildiğine göre, “Kocaeli Mahkemelerinin de yetkili olduğu” gözetilerek, işin esasına girilmesi gerekirken, bu yön gözden kaçırılarak, yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-
İİK.nun 89/5.maddesine göre’’ herhalde 3.şahıs,borçlu ile kötüniyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir’’ düzenlemesiyle icra dosyasına tevdii edilen banka teminat mektubunun paraya çevrilme koşulu gerçekleşmiş ise de, davacı görülmekte olan davada aldığı ihtiyati tedbir kararı ile paraya çevirme işlemini durdurduğundan, ödemeye ilişkin şart gerçekleşmişliğinden,İİK.89/5.maddesi çerçevesinde iddia ve savunmaya ilişkin delillerin toplanarak bir sonuca varılmasının gerekeceği-
Davacı tacir olduğundan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/e maddesinde tanımlanan tüketici kapsamına giremeyeceği, ancak bankanın tek taraflı geri ödemeleri devam eden kredinin faiz oranlarının değişmesi sebebiyle faiz oranını arttırmasında MK.nun 2.maddesinin göz önünde bulundurulmasının gerekeceği, somut olayda arttırılan faiz oranlarının o tarihteki ekonomik koşullar, diğer bankaların ortalama faiz oranları dikkate alınarak ve davalı banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişilerce inceleme yapılmasının gerekeceği-
Keşide yerinin bonoda gösterilmemiş olması halinde adı geçen belgenin “bono” vasfını taşımayacağı- Bono vasfını taşımayan belgenin ciro yolu ile devrinin mümkün olamayacağı; bu durumda davalı takip alacaklısının, ciro yoluyla devir aldığı belgenin meşru hamili sayılamayacağı-
İİK.'nun 72/5. fıkrası hükmü uyarınca, menfi tesbit davasının borçlu lehine sonuçlanması halinde icra inkar tazminatına hükmolunabilmesi için, takibin haksız ve kötüniyetli olması gerekeceği-
Davacı birinci haciz ihbarnamesine itiraz ettiği halde ikinci haciz ihbarnamesi göndererek davanın açılmasına sebebiyet veren davalı bankanın yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle sorumlu tutulmasının gerekeceği-
Adli Tıp Raporunda keşidecinin imzasının, keşidecinin eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği durumda, keşidecinin imzasının H.U.M.K. 309/1. maddesi hükmü çerçevesinde ibraz edeceği delillerle kanıtlanması gerektiği-