Kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlıklar ile ilgili açılan menfi tespit davalarında 5464 sayılı Yasanın 44. maddesi gereğince Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu-
Uyuşmazlık banka kredi kartı harcamalarından kaynaklanmakta olup, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasası'nın 44/1. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesi'nin görevli olması gerekeceği-
Kooperatiften ayrılan ortağın, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan genel gider payı düşüldükten sonra bakiyenin iadesini talep hakkını haiz olup, bilançonun kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hakkın talep edilebileceği, ödemenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek olması nedeniyle geciktirilmesine ilişkin bir genel kurul kararı alınsa ve bilirkişi raporu ile saptansa dahi, bu husus kooperatife, ödemeyi geciktirme hakkı verse dahi, alacağın muacceliyet tarihini etkilemeyeceği- Asıl alacak ve işlemiş faiz miktarının, toplamı üzerinden nispi harç yatırılmış ise, vekalet ücretinin davalı yararına hükmedilmesi gerekeceği-
Zamanaşımına uğramış çek sebebiyle kambiyo hukukundan doğan haklar yitirilir ise de, temel hukuki ilişkiye dayanılarak bir tahsil davası açılabileceği gibi, Türk Ticaret Kanunu'nun 644. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme davasının da açılabileceği, menfi tespit davasında ispat yükünün kural olarak alacaklıya düşeceği, ancak davayı açan borçlunun, hukuki ilişkiyi inkar etmeyip kambiyo senedinin zamanaşımına uğradığını ileri sürülmesi halinde borçlu olmadığını ispat etmekle yükümlü olduğu-
Davanın taraflarından birisinin ölümü ile mirasçıları davada o tarafın yerini alır ve ölümle birlikte karşı tarafın olur olmaksızın yasal bir taraf değişikliği meydana gelmesi ve hükmün mirasçılar adına verilmesi gerekeceği-
Dava konusu senedin iş ve meslek öğrenme karşılığı olarak, davalı tarafa, sözkonusu sözleşme çerçevesinde verildiği, senedin geçerli bulunup bulunmadığı teminat senedi olup olmadığı hususlarının İş Mahkemesinde araştırılması gerektiği-
Banka kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemelerinin görevi kapsamında olduğu-
Banka tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan davalara bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olacağı-
İİK’nun 72.maddesine dayalı menfi tespit, tazminat tahsili ve ipoteğin terkini talebiyle açılan davada, ipotek akit tablosunun konusu karz ipoteği olup,resmi senette yazılanın aksini savunan davacının bu hususları ispat etmesinin gerekeceği-
Hatalı yargı yolunda (idari yargıda) görevsizlik kararı ile sonuçlanan davanın ne şekilde ve hangi sürede adli yargıda (hukuk mahkemesinde) ikame edileceği konusunda HUMK’da bir düzenleme bulunmadığı- Ödeme emrinin iptaline yönelik dava “menfi tespit” niteliğinde olup, maddede belirtilen; “böyle bir borcu olmadığı”, “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” yönündeki iddialar dışında yeni ve ayrı bir itiraz nedeninin ileri sürülemeyeceği, İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesine koşut bir düzenlemeye 6183 sayılı Kanun’da yer verilmemiş olması karşısında, 7 günlük hak düşürücü süreyi geçiren borçlunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit davası açma olanağının bulunmadığı-