“Bononun ahlaka ve adaba aykırı nedene bağlı olarak verildiği”nin kanıtlanmamış olması sebebiyle “davanın reddine ancak takip durdurulmadığından davalı-alacaklı lehine tazminata hükmedilmemesine” dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı-
Davalı-alacaklının "haksız takip tazminatı" (kötüniyet) tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için, hem alacaklının "haksız" olarak takipte bulunmuş olması ve hem de bu takibin "kötüniyetle" yapılmış olması gerekeceği-
Poliçeye konulan her imzanın kendi sahibini, diğer imzalardan bağımsız olarak bağlar kuralı gereği, senedin geçerliliğinin sorumluluktan tamamen bağımsız şekilde mevcut olduğu-
Senette ihdas nedeni yazılı değilse, ispat külfetinin senedin aksini iddia eden tarafta olup, senede karşı olan iddiaların da yazılı delille ispatlanmak zorunda olduğu-
Taraflar arasında aynı konuda açılan alacak davasının kesinleşmiş ilamının, bekletici mesele yapılan davada da kesin hüküm teşkil etmesi sebebiyle davanın reddi gerekeceği-
Davaya konu bononun düzenleme tarihinin 14.07.2006 olduğundan, bir bono hakkında düzenlenmesinden önce ödeme yapılamayacağından, davacının ibraz ettiği 07.07.2006 tarihli belgenin “ödeme belgesi” olarak kabul edilemeyeceği-
