Hukuk hakiminin "kesinleşen tefecilik suçuna ilişkin ceza mahkemesinin mahkumiyet kararları" ile "beraate ilişkin kararlarında tespit edilen maddi olgularla" bağlı olduğu-
İ.İ.K.'nun 72/4 üncü maddesi uyarınca menfi tespit davası reddedilen borçlunun tazminata mahkum edilebilmesi için, bu dava sırasında bir ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve bu kararın icrası sebebiyle alacaklı davalının alacağını geç almış olması gerekceği- İ.İ.K.'nun 72/5 inci maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı-borçlu lehine sonuçlanması üzerine, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötüniyetli olması halinde, istem varsa, davacı-borçlu lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık, “nakden” kaydı bulunan bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı, bononun teminat amacıyla verildiğini iddia etmiş, davalı ise “senedin verilen borç para karşılığında düzenlendiğini” savunmuştur. Bu durumda davacının senede yönelik iddiasını HUMK.’ nun 290. maddesi gereğince yazılı delille kanıtlaması gerekeceği-
Çek bir ödeme vasıtası olup temel ilişkiden bağımsız olduğu ve kişinin kendisinin sahte olarak düzenlediği ceza mahkemesi kararıyla sabit olduğu halde, çekin sahte olduğu iddiası ile kendi lehine sonuçlar çıkarmasının mümkün olmadığı-
Davalı, bonoya ciro yolu ile hamil olduğuna göre, davacının, lehtara karşı ileri sürebileceği def’ileri hamil olan davalıya karşı ileri sürebilmesi için, TTK.’ nun 599. maddesi uyarınca davalının, “senedi iktisap ederken, davacının borçlu olmadığını bile bile hareket ettiğini, yani kötü niyetli olduğunu” kanıtlaması gerekir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulup tartışılmadan ve yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-
Davacı borçlu ile davalı arasında işçi/işveren ilişkisi bulunması halinde menfi tesbit davasının iş mahkemesinde açılması gerekeceği-
TTK’ nun 600 ve 601. maddeleri hükümlerine göre cironun tahsil veya rehin için yapıldığı konusunda açıklık yoksa temlik için yapıldığının kabulü gerekir. Dosyada mevcut... tarihli olarak davalı yararına düzenlenen belgenin davacıların lehtar ve ciranta olarak yer aldıkları bonoların davalı tarafa tahsilleri için değil, davalının davacı şirket aleyhine giriştiği icra dosyasındaki alacağın tahsili halinde mahsup edilmek üzere verildikleri anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle, davacıların cirolarının nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Davacı, “dava konusu çekin teminat amacıyla verildiğini” iddia etmiştir. Davalı ise teminat iddiasını kabul etmemiştir. Kural olarak çekin bir borcun tediyesi amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Davacı bu kuralın aksini iddia ettiğine göre iddiasını yazılı delille kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkemece bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-