Davalının kabul beyanına rağmen bu davalı hakkındaki davanın da reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
B.K.’nun 53. Maddesi uyarınca ceza mahkemesince saptanan maddi vakıalar hukuk hakimini de bağlayacağından mahkemece davacının müşteki olduğu ceza mahkemesinde “dolandırıcılık ve sahtecilik “ suçundan açılan dava sonucunun beklenilerek tüm delillerin birlikte değerlendirilip bir karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Çekin hatır çeki olarak verildiği ve bedelsiz olduğu iddiası kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının malen ya da nakden kaydı bulunmayan bonoların düzenlenme nedenini ve ileride teslim edilecek mal için önceden verildiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacının talebi doğrultusunda tensiple icra veznesine girecek paranın alacaklısına ödenmemesi yönünde mahkemece tedbir konulup söz konusu tedbirin icra dosyasında uygulandığı anlaşıldığından % 40 tazminatın davacıdan tahsiline karar verileceği...
İİK’nun 72/ son maddesi gereği menfi tespit davasının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde de açılabileceği gibi, taraflar arasında düzenlenen satın alma sözleşmesinde İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkisi kabul edildiğinden, davalının yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekeceği-
M.K.’nun 462/8 maddesi ve 6100 sayılı HMK’nun 54. Maddesi gereğince vasinin vesayet makamından izin almadan menfi tespit davası açması doğru olmadığı gibi, Nevşehir Dr. İ. Şevki Atasagun Devlet Hastanesi’nden alınan 05.06.2008 ve 08.07.2010 tarihli raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmadan çelişkili raporlara göre hüküm kurulmasının da isabetli görülmeyeceği-
İİK md. 72/4'e göre menfi tespit davasının reddi halinde alacaklı lehine tazminata hükmedilebilmesi için ihtiyadi tedbir kararının alınmış olması gerektiği ve fakat alacaklının tedbir talebi olmaması nedeniyle borçlu aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği-
Borçlu tarafından borcun kabul edildiğine dair haciz sırasında verilen beyanın "ihtiyati haciz" sırasında yapılmadığı, yani, borçluya ödeme emri tebliğ edildiğinden, haciz işleminin yapılacağının önceden bilinmesi nedeniyle söz konusu beyanın manevi cebir altında verildiği kabul edilemeyeceği- Menfi tespit davasına bakan mahkemece davacının haciz tutanağındaki borcu kabul beyanı gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Davacının iradesinin fesada uğratılarak alınan bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin davada, iddiayı ispat için dinlenilen tanıkların görgüye dayalı bilgileri bulunmadığı, davacının davasını kanıtlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-