Mahkemece, dava zayi nedeniyle çek iptali davası olarak nitelendirilmiş ise de iddianın ileri sürülüş biçimine göre, davanın karşılıksız kalan çek sebebiyle menfi tespit istemi niteliğinde olması gerekeceği-
4.000 TL. bedelli bonoda tahrifat yapılarak 34.000 TL. meblağlı hale dönüştürüldüğünün Adli Tıp Kurumu raporunda belirtildiği, bu nedenle davalının kötü niyetli olduğunun kabulü gerektiği, 30.000 TL'nin %40'ı oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Faktoring sözleşmesi alacağın temliki hükümlerini de bünyesinde barındıran karma nitelikli atipik bir sözleşme türüdür. Bu itibarla, faktoring ilişkilerinde borçlu, alacaklıya karşı ileri sürebileceği def’ileri BK.’nun 167/1 mad. Uyarınca temlik alan durumundaki faktoring şirketine karşı da ileri sürebileceği-
Taraflar arasındaki menfi tesbit davası-
Takibe konu bononun teminat amacıyla düzenlendiği ve ödendiğine dair iddianın davacı yanca kanıtlanamadığından davanın reddine karar verileceği-
Taraflar arasındaki ticari ilişki süresince gerek sipariş ve mal gönderimi gerek banka havalesi uygulamasında davalı çalışanının davalı yetkilisi gibi hareket ettiği, davalının da buna uzun süre icazet verdiği, dolayısıyla davacının davalı adına hareket eden sipariş alıp mal gönderen ve fatura bedellerini de tahsil eden davalı çalışanına davalı temsilcisi olduğu inancıyla para havale ettiğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davacı hakkında verilen ihraç kararının iptaline ilişkin kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, ihraç kararı kesinleşene kadar davacının üyeliğinin devam ettiği, bu nedenle ödeme yapmadığı dönemlere ilişkin aidatların faizlerinden de sorumluğu olduğu-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Borçlu olmadığının tespiti talepli asıl davada; bir kök ve iki ek rapor alınmışsa da, alacak miktarının tespiti yönünden kök ve ek raporlarda farklı sonuca varıldığından ve bu farklılığın sonuçları raporda açıklanamadığından, mahkemece raporlar arasındaki farklılığı giderecek, konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği-