Mahkemece, öncelikle imzayı inkâr eden davacı tarafından senedin tanzim tarihinden önceki örnek imzaları ilgili yerlerden(tapu sicil, nüfus, seçim kurulu, belediye, vergi dairesi, bankalar v.b.) celp edildikten sonra konusunda uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla, davacı itirazları da gözetilerek münker imza ile toplanan mukayese imzalar karşılaştırılarak, düzenlenecek rapora göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar oluşturulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Davacı vekili tarafından takip konusu bononun müvekkilinin kandırılarak kendisine zorla imzalatıldığı iddia edilmiş ise de, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma dosyalarında da bu hususlara ilişkin delil elde edilemediği ve şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği, davacının bono sebebiyle davalıya borçlu olmadığına ilişkin iddiadan öte delil sunamadığı gerekçesiyle açılan davanın ve koşulları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Açılan ceza yargılamasında borca karşılık verilen bononun ödenmesi üzerine iade edilen kopya senedin davalı yanca düzenlendiğinin anlaşıldığı ve bu nedenle davalının gerçek senedin meşru hamili sayılamayacağından davanın kabulüne karar verileceği-
4077 sayılı TKHK. kanuna göre 4822 sayılı kanunla eklenen 10/A maddesi uyarınca kredi kartı ile mal ve hizmet alımlarının tüketici kredisi hükümlerine tabi olması ve aynı kanunun 23. maddesi gereği somut olayda Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verilerek, mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerekeceği-
Her ne kadar davalı banka iyi niyetli hamil durumda olsa da, kambiyo senedi vasfında olmayan çeki ciro yoluyla devralan bankaya, temel ilişkiden kaynaklanan ödemezlik def'inin ileri sürebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Sulh ve ibra borcu sonlandıran hukuki işlemler olup, yargılamanın her safhasında dikkate alınması gerektiği-
“Senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunu, ispat külfetinin senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden davalıya ait olduğu” gerekçesiyle “davanın kabulüne” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Ek tüketim faturası uyarınca fazla ödenen meblağın iadesi istemi sözleşmeden kaynaklanmakta olup zamanaşımı süresi BK’ nun 125. Maddesi uyarınca 10 yıl olduğundan, mahkemece zamanaşımı itirazının reddiyle işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin isabetli görülmeyeceği-