Menfi tespit davası icra takibinden önce açıldığı için yetkili mahkemenin genel hükümlere göre tespit edilmesi gerekeceği-
“Anayasanın 141/3 maddesi bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır,” buyurucu hükmü, HUMK 388 ve HMK 297 maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olması, bu maddenin 3. Bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın sav ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, red ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunlu olduğundan, gerekçesiz şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceği-
Mahkemece; “çekin ödeme aracı olduğu, BK.’ nun 182/2. maddesi uyarınca aksine sözleşme veya adet olmadığı sürece satıcı ve alıcının borçlarını aynı anda ifa ettiklerinin kabulü gerekeceği, davacının çekleri sipariş ettiği mallar için verdiğini yazılı delille ispatlayamadığı” gerekçesiyle “davanın reddine” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Hükme esas alınan bilirkişi ek raporu ile asıl rapor arasında çelişki bulunduğundan, mahkemece çelişkinin giderilmesi için başka bir bilirkişiden rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davalı Y. Akaryakıt Şirketinin ticari defterlerini kesin süreye rağmen ibraz etmediği, davacı defterlerinin incelenmesinde davalı ile ticari ilişki ve alacak borç ilişkisini gösterir kaydın bulunmadığı, davacının davalıya borçlu olmadığının anlaşıldığı, dava konusu çekin davalı bankaya rehin amacı ile devredildiği, kredi borcu davalı Y. Akaryakıt Şirketi tarafından ödenmiş ise teminat çekine dayanarak takibe geçilemeyeceği, ancak ödenip ödenmediğinin saptanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Bono metninden anlaşılan tüm itiraz ve def'ilerin hamile karşı ileri sürülebileceği, davacı tarafın ıslah yoluyla sahtelik iddiasını ileri sürmesinin iddiayı genişletmek niteliğinde olmadığı, takibe dayanak bonoların tanzim, vade ve miktar hanelerinde tahrifat yapıldığı, bonoların kambiyo vasfına haiz bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Ceza mahkemesinin beraat kararının hukuk mahkemesini bağlamayacağı ancak ceza mahkemesince alınan bilirkişi raporu sonucunda saptanan maddi vakıanın hukuk mahkemesini bağlayacağı-
Yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulan davada, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekeceği-
“Boşanma davası devam ederken kocasının karısına zorla 7 adet bono imzalattırdığı” iddiasına dayalı menfi tespit davasının aile mahkemelerinin görevine girmediği- Mahkemelerin görevinin kamu düzeni ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiği-