Davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu ve dava öncesi de davalıyı çeklerin iadesi konusunda uyardığı dikkate alındığında, davanın açılmasında davacı yan haklı olduğundan, davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceğini
Dava konusu bonoların tanzim tarihinden önceki ödemelerin anılan bonolara yönelik olarak yapıldığının kabul edilemeyeceği-
Menfi tespit davası sonunda alınan ilamın esas hakkındaki hükmü kesinleşmeden vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına ilişkin hüküm bölümü ayrıca infaz ve icra takibine konu edilemeyeceği-
Kredi sözleşmesi ve ipotek akit tablosundaki imzaların davacının eli ürünü olmadığı gerekçesiyle, mahkemece, “davanın kabulüne, takip dosyası nedeniyle davacının davalıya borcu olmadığının tespitine” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
BK.’nun 53. Maddesi hükmü uyarınca ceza mahkemesince hukuk hakimini bağlayıcı bir karar verilmediğine göre keşideci ve kefil olan davacıların ayrı ayrı imza incelemesine esas alınacak, özellikle dava konusu bononun tanzim tarihine yakın tarihlerdeki imzaları ikrar olunan belgeler üzerinde grafolog olan uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının kaybettiğini iddia ettiği çeklere ilişkin aleyhine yapılan icra dosyalarında haciz tutanağındaki beyanında, "borcu kabul ettiğini, her ne kadar dava açmış olsa da borcun kendi borcu olduğunu" söyleyerek borcunu ikrar ettiği anlaşıldığından menfi tespit davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava açarken harca esas değeri 50.000 TL olarak göstermiş ise de; takip nedeniyle borçlu olmadığını talep ettiğinden fazlası yönünden harcı tamamlattırıldıktan sonra uyuşmazlığın karara bağlanması gerekeceği-
Takipten önce borcun ödenmesine ve 08.03.2009 tarihli ibranameye rağmen 22.01.2010 tarihinde takibe geçen davalının kötüniyetli olduğunun kabulü ile davacı lehine % 40 tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle takip yönünden kesinleşen faiz oranına karşı menfi tespit davası açılmasına yasal bir engel bulunmadığından mahkemece davalı alacaklının takip tarihi itibariyle talep edebileceği faiz oranı ve işlemiş faiz toplamı tespit edilip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tesbit davaları keşideci tarafından sadece lehdara karşı açılabileceği gibi, hamil ya da hamillere veya lehdar ile birlikte hamillere karşı açılması da mümkün olup lehdar ile hamiller arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından bunların davada birlikte yer almaları mecburiyetinin olmaması gerekeceği-