Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Ödeme emrinin tebliğinden sonraki haciz sırasında tutulan haciz tutanağındaki "borcu ödeyecek gücüm yoktur" beyanının borcun kabulü anlamına geldiği ve haciz tehdidi ile verilmiş bir beyan olmadığının kabulü gerektiği ve bu durumda menfi tespit davasının reddi gerektiği-
TTK’nun 690.maddesi yollaması ile bonolar hakkında da uygulama alanı bulan aynı kanunun 642. maddesi uyarınca, bonoda hamil tarafından ciranta aleyhine takip yapılabilmesi için ödememe protestosunun çekilmesinin zorunlu olduğu, bunun yapılmaması durumunda yetkili hamil konumunda olan davalının lehtar-ciranta konumundaki davalıya müracaat hakkının ortadan kalkacağı davalının ödememe protestosu göndermediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekeceği-
TTK’nın 85’inci maddesine göre, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olması ve iddia ettiği vakıaları doğrulaması hâlinde davacı lehine hüküm ifade edebileceği-
İİK.nun 72/4 maddesi uyarınca alacaklı davalı yararına tazminata hükmedilebilmesi için ihtiyati tedbir kararıyla icra takiplerinin durdurulması ve alacaklının alacağına kavuşmasının geciktirilmiş olması gerekeceği-
Taraflar arasındaki istirdat davası-
Davanın, icra takibine dayanak senetteki imzanın sahte olduğu iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin olduğu, davalı tarafından aleyhine girişilen icra takibine konu senetteki imzanın sahteliği iddiasına dayanmakta olup anılan hükümde davanın 1 yıl içersinde açılacağına ilişkin bir sürenin öngörülmediği, bu durumda mahkemece işin esasına girilmesinin gerektiği-
Zamanaşımına uğramış bonoların "yazılı delil başlangıcı" sayılması nedeniyle, alacağın tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilmesi gerekeceği-
Birleştirilen davalar bağımsızlıklarını koruduklarından asıl ve birleştiren davalar bakımından ayrı ayrı hüküm kurulması gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davası-