Davacı iddiasını ispat edemediğinden ve davalı 65.000,00 TL bedelli bonodan dolayı aldığı ihtiyati haciz kararını davacı tarafça ödenmiş olan 50.000,00 TL'sini hariç tutarak bakiye 15.000,00 TL üzerinden takibe koyduğundan, davacının davalı alacaklıya karşı menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığından, mahkemece 'davanın reddine' karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı -Olumsuz tespit davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi halinde karar tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davalı yararına maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Borçlu menfi tespit davası açmış olup, ayrıca takip dayanağı bono hakkında dava dışı lehtar ile alacaklı hakkında sahtecilik suçu kapsamında kamu davası bulunduğu; bu durumda HMK'nun 209/1. maddesi uyarınca, anılan konuda bir karar verilinceye kadar, senedin herhangi bir işleme esas alınamayacağı, icra takibinin bu madde doğrultusunda durdurulması gerekirken, istemin imza itirazı olarak vasıflandırılıp, imza incelemesi yapılarak İİK'nun 170/3. maddesi gereğince sonuca gidilmesi doğru değil ise de, sonuçta takibin durdurulması kararı verildiğinden, sonucu doğru mahkeme kararının onanması yoluna gidildiği-
Davaya konu senet üzerinde senedin 17. İcra Müdürlüğü'nün 2006/9204 nolu dosya borcuna karşılık verildiğinin yazılı olduğu, bu dosyanın borcunun ödenmediği, davaya konu bononun konu edildiği, Ankara 17. İcra Müdürlüğü'nün 2006/10458 nolu icra dosyasında da “tahsilde tekerrür olmamak” kaydı ile takip başlatıldığının belirtildiği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nun 72/son maddesinde menfi tespit davalarının takibin yapıldığı icra dairelerinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmıştır. Bonoya dayalı icra takibine Edirne'de girişildiği, bonoda Edirne İcra Dairelerinin yetkili kılındığı, davalıların yerleşim yerinin Edirne'de bulunduğu gerekçeleri ile Antalya 2.Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine, dosyanın görevli ve yetkili Edirne Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Dava açılmasına sebebiyet vermeyen davalı aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde görülmeyeceği-
Üyelik tesbiti ve alacak konulu dava dosyasının taraflarının işbu dava dosyasıyla aynı olduğu ve sonucunda verilen kararın da eldeki mevcut davayı etkileyeceği gözetilmek suretiyle anılan davanın sonucunun beklenilmesi gerektiği-
Davacı defterlerinde çeklerin sipariş avansı olarak verildiği kayıtlı ise de; çekin bir kambiyo evrakı olması sebepten mücerretlik ilkesinin gözardı edilmesini gerektirecek bir durumun bulunmaması ve iddia - savunmanın özelliği karşısında davacı defterlerinin kendi lehine delil olamayacağı, davacının yemin teklif etmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takibe girişen davalının ilk hamil olduğu, imzanın davacıya ait olmadığını bilmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacının borçlu bulunmadığının tespiti ile %40 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekeceği-