Takibe konu bonoda "sondaj sulama suyu için geçerlidir" ibaresi bulunması ve bononun tanzim tarihi itibariyle "YTL" para biriminin henüz kullanılmıyor olması karşısında takibe konu senedin teminat senedi olduğu kabul edilerek, kooperatifin bu senetten ötürü alacağının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu çeklerin toplamının 64.200 TL olup davalı defterlerine göre davacıya borç tutarının 63.242,31 TL olduğu, aradaki fark kadar malın teslim edildiği kabul edildiğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Çeklerin muhatap bankaya ibraz edilerek arkalarına "karşılıksızdır" şerhi yazıldıktan sonra davalı bankaya temlik edildiği anlaşıldığından ve bu işlem alacağın temliki hükümlerine tabi olduğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası davası-
Kambiyo senedinin geçerli olabilmesi için imza yeterli olup ayrıca keşideci gerçek veya tüzel kişinin yazılma zorunluluğunun bulunmadığı-
Islah taraflardan birisinin yapmış olduğu bir usul işlemini tamamen ya da kısmen düzeltmesi olduğundan; ıslahta yeni bir dava açılmış sayılmayacağı, ıslah edilen davanın ilk açılan davanın devamı niteliğinde olması gerekeceği ve menfi tespit davsının buna göre sonuçlandırılması gerekeceği-
İstirdadına karar verilen miktarın hesaplanmasında maddi hata yapılmıştır. Anılan bu hata usuli kazanılmış hakkın istisnalarından olup yapılan yanlışlık yeniden yargılmayı gerektirmediğinden hükmün HUMK’nun 438/7. Maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasının uygun görüleceği-
Çekin keşideci elinde olmasının ödemeye karine teşkil edeceği-
Davalı bankanın kredi sözleşmesine dayanarak kredi alacaklarının tahsilini isteyebileceği gibi kendisine kredi sözleşmesinden doğan borçla ilgili olarak ciro edilen kambiyo senetlerine dayalı olarak tahsilde tekerrüre neden olmamak üzere takip yapmasına engel bulunmadığı-
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 44/I maddesine göre, “Bu Kanunun uygulanması ile ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması hâlinde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 22 nci ve 23 üncü maddesi hükümleri uygulanır.” Mahkemelerin görevinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Bu nedenle Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeden anılan kanun hükmüne aykırı şekilde genel mahkeme tarafından hüküm verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-