Davaya konu çeklerdeki imzanın ayrıntılı inceleme içeren uzman bilirkişi raporunun esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının eli ürünü olmadığı, bu nedenle çeklerden dolayı sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İİK.nun 72. Maddesi hükmüne dayalı menfi tespit davasında mahkemece, HUMK.nun 74. (HMK.nun 26.) madde hükmü de gözetilerek, taleple bağlılık kuralı çerçevesinde, davacının borçlu olmadığı miktar saptanarak menfi tespite hükmedilmesi gerekirken, davanın niteliği öz ardı edilerek borçlu olunan miktar üzerinden olumlu tespit hükmü kurulmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-
Vadeden sonraki cironun TTK'nun 602 maddesine göre alacağın temliki hükümlerini meydana getirmiş olmasına göre davacının lehtara borçlu olmadığını usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığından bu def 'i davalı hamile karşı ileri süremeyecek olmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Maddi olguların saptanmasına ve kesinleşen mahkumiyete ilişkin ceza mahkemesi kararları hukuk hakimi için bağlayıcı olduğundan, ceza mahkemesi kararının beklenmesi gerekeceği-
Bazı senetler takip ve dava konusu olmadığı halde bu senetler hakkında davacının borçlu olduğundan bahisle karar verilmesinin doğru olmadığı-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yönelik davada tüm ortakların taraf sıfatıyla bulunmaları gerekeceği, öte yandan gerek davalının diğer dava dışı ortak ile davacı aleyhine icra takibi yapması ve gerekse davacının dava açması aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsamakta olduğundan, dava dışı ortakların da bu davaya dahil edilmeleri gerekeceği-
Hukuk ya da ceza mahkemesinde dava açılmış ve o davada mahkemece sahteliği iddia edilen senet hakkında, inkar edilen imzanın borçluya ait olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yapılmasına ve senedin yazıldığını görenlerin tanık olarak dinlenmesine karar verilmiş ise, senedin dava sonuçlanıncaya kadar hiçbir işleme dayanak yapılamayacağı-
İİK.’nun 72. Maddesine göre borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için öncelikle borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan bir icra takibinin bulunması şarttır. Davanın açıldığı 28.02.2001 tarihinden önce başlatılmış bir icra takibi bulunmadığından davacı borçlu yararına kötü niyet tazminatına hükmedilemeyeceği-
Davalı cevap dilekçesinde deliller kısmında “her türlü yasal delil” demek suretiyle yemin deliline de dayandığından kendisine yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönün gözden kaçırılmasının bozmayı gerektireceği-