Gerek davalının hesabına para yatırıldığını gösteren dekont asıllarının davacının elinde bulunması, gerekse de 66.000,00-TL.'lik işlemle ilgili banka hesap hareketlerine göre bu miktar paranın davacı hesabından çekildikten 15 saniye sonra davalının hesabına aktarılmış olmasının söz konusu dekontlardaki paraların davacı tarafından davalı hesabına yatırıldığını açıkça gösterdiği, davalı tarafın ise başka bir hukuki ilişki dolayısıyla söz konusu ödemelerin yapıldığını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilerek icra takibine konu bono nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine ve haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi yapan davalının %40 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının alınan raporu ile senet keşide tarihinde kısıtlılığını gerektiren bir ruhsal hastalığının bulunmadığının saptandığı ihtiyati tedbir nedeniyle davalının alacağının geç aldığı gerekçesiyle davanın reddine, hesaplanan 2.440 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu bononun sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğu yönündeki iddianın yazılı delille kanıtlanması gereceği-
Takip konusu senet metninde “bedeli malen ahzolunmuştur” kaydı bulunduğu, bu kaydın senedin teslim alınan mal karşılığında düzenlendiğine karine olduğu, malen kaydı taşıyan bonoya karşı menfi tespit davası açan davacının mal almadığını usulüne uygun delillerle kanıtlayamamış olmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Abone olan davacının abone sözleşmesini iptal ettirmediği sürece kullanılan elektrik bedelinden sorumlu olduğu, kaçak elektrik kullanma fiili haksız fiil olup bedelin geç ödenmesinden dolayı sadece yasal faiz istenebileceği, ayrıca gecikme cezası ve bunun KDV'sinin talep edilemeyeceği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece Bolu 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/175 2008/139 E.K.sayılı dava dosyasındaki Adli Tıp Kurumu Raporunu esas alarak ve bedelsizlik iddiası bakımından da davalılara teklif edilen yemin eda edilmesi suretiyle hüküm tesis edilmiş ise de, davacı yanın imzaya yönelik talepleri bakımından yeni bir inceleme yaptırılıp varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dar yetkili İcra Hukuk Mahkemesinde alınan rapora itibar edilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülemeyeceği-
Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit davaları-
Hüküm ile gerekçe arasındaki borçlu olunan miktar yönünden oluşan çelişki nedeniyle HMK' nun 294 ve 297 maddeleri uyarınca hükmün bozulması gerekeceği-
Davacının “nakten” düzenlenmiş olan dava konusu bononun hisse devir sözleşmesinin teminatı olarak verildiği yolundaki iddiasını kanıtlayamamış olmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo senetleri sebepten mücerret borç senetleri olup, kambiyo senedinin ticari defterlere kaydedilmemiş olması senette mündemiç alacağın talep edilebilmesine engel teşkil etmez. Senede karşı ileri sürülen iddiaların yazılı delille ispatı gerekeceği-