Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Taraflar arasındaki ilişkinin 4077 Sayılı yasadan kaynaklanan tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanmasından dolayı davaya bakmaya Tüketici mahkemesinin görevli olması gerekeceği-
Dava konusu çekin davalıya alacağın temliki yoluyla geçtiğinin kanıtlanamamış olmasına, davalının takibinde kötü niyetli kabul edilerek tazminatla sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tespit istemine ilişkin davada, davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken borçlu olduğu miktarı belirterek olumlu tespit yönünden bir karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Davacının teminat iddiasını yazılı delille kanıtlayamadığı, davalının kendisine yöneltilen yemin teklifine icabet ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı tarafın ödemeyi inkar etmeyip başka senetlere istinaden yapıldığını ileri sürdüğü ispat yükünü üzerine aldığı fakat davacı tarafça yapılan ödemenin başka senede istinaden yapıldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu çekteki imzanın davacıya ait olmadığı, bu durumun çekin arkasına banka tarafından yazıldığı, çekin yeniden ibraz edilme durumu nedeniyle davacının dava açmakta hukuki yararı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu, davacının açığa imzalı (boş) olarak düzenlediği bononun davalı tarafından doldurulup, davacı aleyhine icra takibine konu edildiği, bu suretle davalının açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunu işlediği kabul edilerek ceza mahkemesince davalının cezalandırılması yoluna gidilmiştir. Ceza mahkemesi ilamında kabul edilen bu olgu, yani bononun boş olduğu halde davalı yanca haksız olarak doldurulduğu vakıası Borçlar Kanunu’nun 53. Maddesi uyarınca hukuk hakimini de bağlayacağı-