Hamilin kötüniyetli olduğunun ispatı her türlü delille yapılabilirken keşidecinin lehdara karşı borçlu olmadığı HMK'nun 201. maddesi uyarınca yazılı delille ispatlanması gerekeceği, davalının açık muvafakatı bulunmadığı sürece senede karşı tanık dinlenemeyeceği ve dinlenen tanık beyanlarına göre hüküm kurulamayacağı-
Borçlunun açtığı menfi tesbit davasında, alacaklı durumundaki davalının iddiasını defi yolu ile sürmesi halinde zamanaşımının kesileceği kabul edilmişse de,borçlu tarafından alacaklının taraf olmadığı bir menfi tespit davası açılması, hatta alacaklının bu davaya müdahale talebinde bulunmasının zamanaşımını kesen bir sebep olmadığı-
İ.İ.K’ nun 89.maddesinde düzenlenen menfi tespit davası açılabilmesi için öngörülen üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ edilmeden açılan menfi tespit davasının usulden reddi gerekeceği-
Davalı banka takibe konu çekte son hamil durumundadır. Bu itibarla davalı bankanın çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığından davalı bankanın icra takibinde kötü niyetli olduğunun kabul edilemeyeceği-
Davacı keşideci lehtara karşı ileri sürebileceği şahsi def’ileri davalı faktoring şirketine karşı da ileri sürebilir. Somut olayda, davacının diğer davalıya karşı borçlu olmadığı saptandığına göre, davanın davalı faktoring şirketi yönünden de kabulü gerekeceği-
Müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davacının diğer kefil olan davalıya karşı sorumluluğun, her bir kefile düşen pay ile sınırlı olacağı-
Temyiz dilekçesinde hükmü temyiz eden davalı vekilinin imzasının bulunmadığı anlaşıldığından, imza eksikliğinin giderildikten sonra dosyanın gönderilmesi için mahkemesine geri çevrilmesi gerekeceği-
İcra takibine konu bonoda ihdas nedeni olarak malen kaydı mevcut olup, bu durumda malın teslim edilmediğine ilişkin ispat külfetinin davacılara ait olduğunun kabulü gerekeceği-