Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı gerekçelerini de belirterek itiraz etmiş olup, mahkemece bu itirazlar hakkında konusunda uzman bilirkişiden yeniden rapor alınmadığı gibi, hükmün gerekçesinde de bu itirazlara neden itibar edilmediği açıklanmadığından, bu şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı davalı vekilince gerekçeleri de gösterilmek suretiyle ayrıntılı biçimde itiraz edilmiştir. Bu durum karşısında mahkemece davalı yanın itirazlarının değerlendirilmesi yönünde ek rapor ya da yeni bir bilirkişi raporu alınıp tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekeceği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı davalı vekilince gerekçeleri de gösterilmek suretiyle ayrıntılı biçimde itiraz edilmiştir. Bu durum karşısında mahkemece; davalı yanın itirazlarının değerlendirilmesi yönünde ek rapor ya da yeni bir bilirkişi raporu alınıp tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Genel kredi ve teminat sözleşmesinin imzalandığı tarihte kefalet limiti sözleşmeye yazılmasa bile 12.04.1944 tarih ve 14/13 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca sözleşme içeriğinden kredi limiti belirli olduğunda, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın bu şekilde belirlenebileceği ve kefalet akdinin geçerli olduğunun kabulü ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kiralanan anahtarı yöntemine uygun teslim edilmediği sürece kiralananın, kiracının işgalinde olduğunun kabul edileceği-
Bir davada yanların bilirkişi raporlarına karşı yönelttikleri itirazların mahkemece denetlenmesi ve haklı nedenlere dayanması halinde gerekçe gösterilmek suretiyle yeni bir incelemeye olanak verilmesi gerekeceği-
B.K’nun 53. maddesine göre beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de, ceza mahkemesince saptanan maddi olguların hukuk hakimini bağlayacağı-
Dosyada, kısıtlı adına vesayeten dava açanın bu dava yönünden husumet yöneltilmesine izin kararına rastlanamadığından dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekeceği-
Mevcut dava, İİK' nun hükümlerine göre açılmış bir dava olmayıp genel hükümlere göre açılan bir alacak davası olduğundan mahkemenin, özel nitelikteki anılan Kanun hükümlerine göre süresi içinde davanın açılmadığından bahisle davanın reddine karar vermesinde isabet görülmediği-