Davacının kredi borcundan dolayı davalı bankaya …….. TL borçlu olmadığının tespitini talep ettiği davada, talep aşılmak suretiyle daha fazla bir miktardan borçlu olunmadığının tespitine karar verilemeyeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Takibe konu senetler üzerindeki imzanın davacı eli ürünü olmadığının tespit edilmesi halinde davacının borçlu olmadığının tespitine karar verileceği-
Davalının yapılan ödemeye karşılık teslim etmesi gereken malları teslime hazır olduğu ancak davacının malları teslim almadığı yönündeki savunmasını ispat etmesi gerekse de bu savunmaya ilişkin yazılı bir delil sunmadığı, bu durumda davacının iddiasını ispat ettiğinin kabulünün gerekeceği-
Elektrik sayacının hatalı çalışması nedeniyle kaçak elektrik kullanımı iddiasına karşı açılan menfi tespit davasında, kök rapordan farklı sonuçlar içeren ek raporla, kök rapor arasında çelişki varsa, konusunda uzman bilirkişiye incelettirilip, çelişkiyi giderecek nitelikte rapor alınıp, davacının borç miktarının tespit edilmesi gerektiği-
İlk celsede konusuz kalan davada, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. maddesi uyarınca tarife hükümleriyle belirlenen vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekeceği-
Davalının alacağının senede dayalı olup, davacı-borçlunun bu belgelerden dolayı borçlu olmadığını, ancak aynı kuvvette yazılı bir belge ile ispat etmesi gerekeceği, davacının bu yönde yazılı bir belgeyi dosyaya sunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı bankanın bonoları karşılıksız olduklarını bile bile borçlunun zararına olarak devraldığı kanıtlanamadığından, açılan menfi tespit davasının reddine karar verileceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davası-
“İmza inkarı” nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında genel nitelikteki HMK.’nun 209. maddesinin değil İİK.’nun 170. maddesinin uygulanması gerekeceği, buna karşın; sahtelik iddiasının “imza inkarı” dışında bir nedene dayanması halinde, bu durumda İcra İflas Kanununda özel bir düzenleme bulunmadığından, sorunun HMK.’nun 209. maddesinin uygulanarak çözümlenmesi gerekeceği- Son durumda; C. Savcılığınca veya mahkemece ayrıca bir “tedbir kararı” verilmesi gerekmediği; borçlu tarafından icra dairesine başvurulması halinde icra müdürlüğünce “sahtelik davası sonuna kadar icra takibinin durdurulması” gerekeceği, icra dairesinin bu konudaki olumsuz kararının borçlu tarafından süresiz şikayet (İİK.16/II.) konusu yapılabileceği, bu olasılıkta borçlu tarafından doğrudan doğruya icra mahkemesine de başvurulmasına yasal bir engel bulunmadığı, icra mahkemesinin bu başvuru üzerine, HMK.’nun 209/I maddesini re’sen dikkate alarak -hukuk mahkemesindeki (İİK. 72) veya ceza mahkemesindeki (TCK. 204,207,210)- sahtelik davası “bekletici mesele” yapılmadan “sahtelik davasında karar verilinceye kadar icra takibinin durdurulmasına” karar verilmesi gerekeceği