Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, senedin teminat olarak verildiğinin usulüne uygun deliller ile kanıtlanması gerekeceği-
İcra takibinde açıkça itirazdan ya da şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesinin şikayeti ve itirazı konusuz kılmayacağı; her dava ve şikayetin, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) tarihteki koşullara göre değerlendirileceği-
Davacı yanın, sözleşme konusu bonoların ayın 15. gününe göre vadelendirildiği, dava konusu senedin ise belirli vadeli olduğu iddiasını kanıtlaması gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, davaya konu bononun "teminat senedi olduğu"nun kanıtlanması gerekeceği-
İİK.nun 72. maddesinin 4. fıkrasına göre, davacı borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için davalı alacaklının takibini alacaklı olmadığını bile, bile kötüniyetli olarak yapması gerekeceği-
Dava konusu çekin keşidecisi davacı birinci ciranta dava dışı şirket hamili dava dışı banka olan davada, davalı, dava dışı banka tarafından yapılan icra takibine konu alacağı temlik alarak alacaklı durumuna geçmiş olup, keşideci ile temlik eden ve davalı arasında temel ilişki olmadığından imzanın sahte olduğunu bilmeleri düşünülemeyeceği ve icra takibinin kötü niyetli olamayacağı-
HMK'nın 14.maddesi uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda HMK'nın 138.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebileceği; ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkının tanınması gerekeceği- dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesinin HMK'nın 27.maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına aykırı olacağı-
Menfi tespit davasının da tasarrufi işlemlerden olup ortaklar arasında mecburi dava arkadaşlığı olduğundan ortakların birlikte hareket etmeleri gerekeceği-
Menfi tespite karar verilmesi halinde, borçsuzluğu tespit edilen bonolar için bir ödeme varsa bunun istirdadına karar verilmesi gerekeceği-
Davalı tarafından başlatılan icra takibine konu bononun davacı borçluya ‘zorla imzalatıldığı’ ve ‘davacı borçlunun temyiz kudretinin bulunmadı’ belirtilerek açılan menfi tespit davasında, davacı borçlunun iddialarına ters düşen uzman bilirkişi raporuna itibar edilmeyerek ve ayrıca senedin zorla senet imzalattırılması konusunda delil de bulunmamasına rağmen davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-